Atopik Dermatit Yönetiminde İmmünomodülatör Tedaviler
Atopik dermatit (AD), kronik seyirli, tekrarlayan ve kaşıntılı inflamatuar bir cilt hastalığıdır. Genetik yatkınlık, epidermal bariyer bozukluğu, çevresel tetikleyiciler ve bağışıklık sisteminin aşırı cevabı ile karakterizedir. Bu bağlamda, immünomodülatör tedaviler, özellikle orta-şiddetli atopik dermatit olgularında hastalık kontrolünde kilit rol oynar. Bu yazıda, atopik dermatit yönetiminde kullanılan başlıca immünomodülatör ajanlar güncel literatür eşliğinde ele alınmaktadır.
Atopik Dermatit ve Bağışıklık Sistemi İlişkisi
Atopik dermatitte, Th2 ağırlıklı bağışıklık yanıtı baskındır. Bu immün yanıt:
- IL-4, IL-5, IL-13 gibi sitokinlerin artışına,
- IgE düzeylerinin yükselmesine,
- Eozinofilik inflamasyona yol açar.
Ayrıca, epidermal bariyerin bozulması ciltte alerjen penetrasyonunu kolaylaştırır, bu da immün sistemi daha da aktive eder. Bu nedenle, immün yanıtın düzenlenmesi, semptomların baskılanması ve atakların önlenmesi açısından önemlidir.
Topikal İmmünomodülatörler
1. Topikal Kalsinörin İnhibitörleri
a) Takrolimus
- T hücre aktivasyonunu ve proinflamatuar sitokin üretimini engeller.
- Özellikle yüz ve intertriginöz bölgelerde steroidlere alternatif olarak kullanılır.
- 0.03% (çocuk) ve 0.1% (erişkin) formları vardır.
b) Pimekrolimus
- Benzer mekanizmayla çalışır ancak daha lipofilik yapısı nedeniyle yüzeysel etkili olup daha az sistemik absorpsiyon gösterir.
- Hafif-orta şiddetli AD’de uygundur.
Avantajları:
- Uzun süreli kullanımda deri incelmesi (atrofi) yapmaz.
- İntermittan (aralıklı) koruyucu tedavi olarak da etkilidir.
Sistemik İmmünomodülatörler
1. Siklosporin A
- T hücrelerinin IL-2 sentezini inhibe ederek güçlü immünsüpresyon sağlar.
- Hızlı etkili ve etkili bir sistemik seçenektir.
- Orta-şiddetli, tedaviye dirençli AD olgularında kısa dönem kullanılır.
Yan etkiler: Hipertansiyon, nefrotoksisite, hiperlipidemi
2. Metotreksat
- Düşük dozda kullanıldığında anti-inflamatuvar etki sağlar.
- Özellikle kronik, yaygın AD olgularında tercih edilir.
Takip: Karaciğer fonksiyonları ve hematolojik parametrelerin düzenli izlenmesi gerekir.
3. Azatiyoprin
- Purin sentezini inhibe ederek lenfosit çoğalmasını azaltır.
- Genetik testle TPMT düzeyleri ölçülmeden başlanmamalıdır.
4. Mikotoksin Mofetil
- Özellikle çocuklarda ve gençlerde iyi tolere edilen, alternatif bir sistemik seçenektir.
Biyolojik Ajanlar
1. Dupilumab
- IL-4 ve IL-13 reseptörlerini hedef alan bir monoklonal antikordur.
- FDA ve EMA tarafından orta-şiddetli atopik dermatit tedavisi için onaylı ilk biyolojik ajandır.
- Hem yetişkinlerde hem de 6 yaş üzeri çocuklarda kullanılabilir.
Klinik etkiler:
- Kaşıntının hızlı ve kalıcı kontrolü
- Egzamatöz lezyonların belirgin azalması
- Yaşam kalitesinde anlamlı artış
Yan etkiler: Konjonktivit, injeksiyon bölgesinde reaksiyon
Gelecekteki Tedaviler ve Hedef Moleküller
- Janus kinaz (JAK) inhibitörleri: Baricitinib, Upadacitinib, Abrocitinib gibi ajanlar, JAK-STAT yolunu inhibe ederek inflamasyonu baskılar. Oral formda kullanılır.
- IL-31 inhibitörleri: Kaşıntı üzerinde spesifik etki gösterir (Nemolizumab gibi).
- Araştırma aşamasında olan TSLP, IL-22, OX40 ligand gibi hedef moleküller, gelecekte tedaviye yön verebilir.
Özetle
Atopik dermatit, sadece cilt yüzeyini etkileyen bir rahatsızlık değil, altta yatan bağışıklık sistemi bozukluğuna bağlı sistemik bir hastalıktır. Bu nedenle immünomodülatör tedaviler, özellikle orta-şiddetli ve kronik olgularda tedavinin temel taşıdır. Topikal kalsinörin inhibitörlerinden sistemik ajanlara ve biyolojik tedavilere kadar geniş bir yelpazede seçenekler mevcuttur. Kişiye özel tedavi planlaması, düzenli takip ve yan etki yönetimi ile bu hastalıkta uzun dönem kontrol mümkün hale gelmektedir.
Bu makale bilgilendirme amaçlıdır. Bir uzman hekime veya doktorunuza danışmadan hareket etmeyiniz.
Anahtar Kelimeler: atopik dermatit, immünomodülatör tedavi, takrolimus, pimekrolimus, dupilumab, siklosporin, metotreksat, biyolojik ajanlar, JAK inhibitörleri, atopik egzama tedavisi