Hipertansiyonun Kardiyovasküler Sistem Üzerindeki Etkileri
Hipertansiyonun Tanımı ve Epidemiyolojik Önemi
Hipertansiyon, sistolik kan basıncının ≥140 mmHg ve/veya diyastolik kan basıncının ≥90 mmHg olması durumudur. Dünya genelinde erişkin nüfusun yaklaşık üçte birini etkileyen bu sessiz fakat yıkıcı hastalık, inme, miyokard enfarktüsü, kalp yetmezliği ve ani kardiyak ölüm gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Erken tanı, etkin tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile hipertansiyonun kardiyovasküler sistem üzerindeki zararlı etkileri büyük ölçüde önlenebilir.
Patofizyolojik Mekanizma: Arteriyel Yük ve Damar Direnci
Hipertansiyonun kardiyovasküler sistemi etkileyen temel mekanizması, damar duvarlarına uygulanan kronik basıncın artmasıdır. Bu durum;
- Arteriyel duvarlarda mekanik stres oluşmasına,
- Endotel disfonksiyonu gelişmesine,
- Arteriyel sertleşme (ateroskleroz) sürecinin hızlanmasına neden olur.
Artan sistemik vasküler direnç (SVR), sol ventrikülün iş yükünü artırır. Bu durum kompansatuar sol ventrikül hipertrofisine neden olurken uzun vadede diyastolik disfonksiyon ve nihayetinde konjestif kalp yetmezliği ile sonuçlanabilir.
Sol Ventrikül Hipertrofisi ve Diyastolik Disfonksiyon
Sol Ventrikül Hipertrofisi (SVH)
Kronik hipertansiyon, miyokardiyal liflerin kalınlaşmasına neden olur. Bu yapısal adaptasyon, başlangıçta ventrikül duvarında basınca karşı direnç geliştirmeyi amaçlasa da, zamanla:
- Miyokardiyal oksijen ihtiyacını artırır,
- Koroner perfüzyon bozulur,
- Ventriküler komplians azalır.
Diyastolik Disfonksiyon
Sol ventrikülün gevşeme kapasitesinin azalması, sol atriyum basıncının artmasına ve akciğer konjesyonuna neden olur. Bu tablo:
- Egzersiz intoleransı,
- Paroksismal noktürnal dispne,
- Ortopne gibi belirtilerle klinik olarak kendini gösterir.
Endotel Disfonksiyonu ve Ateroskleroz
Yüksek tansiyon, damar iç yüzeyini döşeyen endotel hücrelerinde nitrik oksit (NO) üretimini azaltır. NO, vazodilatör ve antienflamatuvar bir mediatördür. NO eksikliği:
- Vazokonstriksiyona eğilim,
- Lipid infiltrasyonu,
- İntimal kalınlaşma ve plak oluşumu ile sonuçlanır.
Aterosklerotik plakların ilerlemesi, koroner arter hastalığı gelişimine zemin hazırlar. Ayrıca plak rüptürü, miyokard enfarktüsü veya inme riskini belirgin şekilde artırır.
Arteriyel Sertlik ve Nabız Basıncı Artışı
Elastik arterlerin sertleşmesi (örneğin aort), sistolik kan basıncını artırır ve diyastolik basıncın düşmesine yol açar. Bunun sonucu olarak nabız basıncı genişler. Genişlemiş nabız basıncı;
- Sol ventriküle ek yük bindirir,
- Koroner perfüzyonun diyastolde azaldığı göz önüne alındığında iskemi riskini artırır,
- Yaşlanma ile birlikte kardiyovasküler olay riskini katlayarak artırır.
İskemik Kalp Hastalığına Etkisi
Hipertansiyon;
- Koroner arter lümenini daraltır,
- Miyokardiyal oksijen ihtiyacını artırır,
- Plak rüptürü sonrası tromboz riskini artırır.
Bu etkiler birleşerek akut koroner sendrom, angina pektoris ve miyokard enfarktüsü gibi olaylara yol açabilir. Hipertansif hastalarda sıklıkla sessiz iskemi görüldüğünden, tanı koymak zordur ve genellikle geç olur.
Kalp Yetmezliği ile İlişkisi
Hipertansiyon; kalp yetmezliğinin en yaygın nedenlerinden biridir. SVH sonucu gelişen diyastolik disfonksiyon, zamanla sistolik disfonksiyona dönüşebilir. Kalp debisi düşer, periferik organlar yeterince oksijenlenemez ve konjestif kalp yetmezliği semptomları ortaya çıkar.
- HFrEF: Ejeksyon fraksiyonu düşmüş kalp yetmezliği
- HFpEF: Ejeksyon fraksiyonu korunmuş kalp yetmezliği
Hipertansiyon daha çok HFpEF ile ilişkilidir.
Aritmi Gelişimi ve Atriyal Fibrilasyon
Uzamış hipertansiyon, sol atriyumun genişlemesine ve elektriksel yeniden şekillenmeye neden olur. Bu durum:
- Atriyal fibrilasyon (AF) gelişme riskini artırır.
- AF ise inme ve embolik olaylar için ciddi risk faktörüdür.
Hipertansiyonun kontrol altına alınması, AF insidansını ve rekürrensini azaltmakta kritik rol oynar.
Bu makale bilgilendirme amaçlıdır. Hipertansiyonun neden olabileceği kardiyovasküler komplikasyonların değerlendirilmesi ve yönetimi için bir kardiyoloji uzmanına danışmanız gereklidir.
Anahtar Kelimeler: hipertansiyon, kardiyovasküler sistem, sol ventrikül hipertrofisi, ateroskleroz, endotel disfonksiyonu, kalp yetmezliği, atriyal fibrilasyon, iskemi, arteriyel sertlik, nabız basıncı