İngilizce Cümle Yapıları ve Anlam Üzerine 100 Soru Cevap
İngilizce dilinde cümle yapıları, dilin doğru bir şekilde anlaşılması için büyük önem taşır. Bir cümlenin anlamı, kelimelerin sırası, kullanılan zaman yapıları ve dilbilgisel kurallar ile belirlenir. İngilizce cümleler genellikle özne (subject), yüklem (predicate) ve nesne (object) gibi öğelerden oluşur, ancak bu öğelerin sırası dilin anlamını etkileyebilir. İngilizce cümle yapılarının doğru bir şekilde anlaşılması, dilin doğru ve etkili kullanılmasını sağlar. Ayrıca, cümlelerin anlamı bağlama göre değişebilir, bu nedenle dilin yapısını ve anlamını iyi kavrayabilmek için pratik yapmak önemlidir. Aşağıda İngilizce cümle yapıları ve anlamı üzerine kapsamlı 100 soru ve cevabı bulabilirsiniz.
1. İngilizce cümlede özne, yüklem ve nesne ne anlama gelir?
İngilizce cümlede özne, eylemi gerçekleştiren kişiyi veya şeyi ifade eder. Yüklem, öznenin yaptığı eylemi belirtirken, nesne, eylemin etkilediği kişiyi veya şeyi gösterir. Örneğin, “She reads a book” cümlesinde “She” özne, “reads” yüklem ve “a book” nesnedir.
2. İngilizce cümle yapısında zamanın rolü nedir?
Zaman, İngilizce cümlelerde eylemin ne zaman yapıldığını gösterir. Cümlede kullanılan fiil zamanları (present, past, future gibi) cümlenin anlamını belirler. Örneğin, “I eat” (şu anda) ile “I ate” (geçmişte) cümleleri farklı anlamlar taşır.
3. İngilizce cümlede neden olumsuz yapılar kullanılır?
Olumsuz yapılar, bir eylemin veya durumun gerçekleşmediğini veya gerçekleşmeyeceğini ifade etmek için kullanılır. İngilizcede olumsuz cümleler genellikle “not” kelimesi ile yapılır, örneğin, “I do not like pizza” cümlesi olumsuzdur.
4. İngilizce cümlede soru cümlelerinin yapısı nasıl oluşur?
Soru cümlelerinde, genellikle yardımcı fiil (do, does, did) veya modal fiiller (can, will, etc.) kullanılır. Örneğin, “Do you like coffee?” cümlesinde “Do” yardımcı fiili, “like” fiili ve “coffee” nesnesidir.
5. İngilizce cümlede bağlaçların rolü nedir?
Bağlaçlar, iki veya daha fazla cümle öğesini birbirine bağlamak için kullanılır. Bu öğeler bir cümlenin anlamını tamamlayarak daha karmaşık yapılar oluşturur. Örneğin, “and”, “but”, “because” bağlaçları yaygın olarak kullanılır.
6. İngilizce cümlede sıfatlar hangi öğeyi tanımlar?
Sıfatlar, isimleri tanımlar ve onları daha spesifik hale getirir. Örneğin, “a tall man” cümlesinde “tall” sıfatı, “man” ismini tanımlar.
7. İngilizce cümlede zarf (adverb) nasıl kullanılır?
Zarf, fiilleri, sıfatları veya diğer zarfları tanımlar ve onları daha ayrıntılı hale getirir. Örneğin, “She sings beautifully” cümlesinde “beautifully” zarfı, “sings” fiilini tanımlar.
8. İngilizce cümlede neden pasif yapı kullanılır?
Pasif yapı, cümlede eylemi gerçekleştiren kişinin ön planda olmadığı durumlarda kullanılır. Örneğin, “The book was read by John” cümlesinde “book” nesne, “read” fiilinin pasif hali ve “by John” eylemi gerçekleştiren kişiyi gösterir.
9. İngilizce cümlede neden sürekli zaman kullanılır?
Sürekli zaman, bir eylemin belirli bir süre boyunca devam ettiğini ifade eder. Örneğin, “I am studying” cümlesinde “am studying” sürekli zaman yapısı kullanılarak, eylemin şu anda devam ettiği vurgulanır.
10. İngilizce cümlede neden gelecekteki zaman kullanılır?
Gelecek zaman, bir eylemin gelecekte yapılacağını ifade eder. Örneğin, “I will go to the market” cümlesinde “will go” gelecekteki zaman yapısı kullanılır.
11. İngilizce cümlede “have” fiilinin rolü nedir?
“Have” fiili, sahiplik ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, “have” yardımcı fiili, perfect zaman yapılarında da kullanılır. Örneğin, “She has a car” cümlesinde “has” fiili sahipliği belirtirken, “I have eaten” cümlesinde “have” fiili perfect tense oluşturur.
12. İngilizce cümlede “will” modali nasıl kullanılır?
“Will”, gelecekteki bir eylemi veya durumu ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I will help you” cümlesinde “will” gelecekte yapılacak bir yardım anlamına gelir.
13. İngilizce cümlede “may” ve “might” arasındaki fark nedir?
“May” ve “might” her ikisi de olasılık ifade etmek için kullanılır, ancak “might” daha düşük bir olasılık içerir. Örneğin, “It may rain” (yağmur yağabilir) ve “It might rain” (yağmur yağabilir, ama ihtimal daha düşük) cümleleri farklı olasılıkları gösterir.
14. İngilizce cümlede sebep-sonuç ilişkisini anlatan bağlaçlar hangileridir?
Sebep-sonuç ilişkisini anlatan bağlaçlar arasında “because”, “so”, “therefore” gibi bağlaçlar bulunur. Örneğin, “I was tired, so I went to bed early” cümlesinde “so” bağlacı, sonucu ifade eder.
15. İngilizce cümlede şart cümlesi (if-clause) nasıl yapılır?
Şart cümlesi, bir durumun başka bir duruma bağlı olduğunu ifade eder. Genellikle “if” bağlacı kullanılır. Örneğin, “If it rains, I will stay at home” cümlesinde “if it rains” şart, “I will stay at home” sonuçtur.
16. İngilizce cümlede “should” modali nasıl kullanılır?
“Should”, tavsiye veya öneri bildiren bir modaldır. Örneğin, “You should study for the exam” cümlesinde “should” tavsiye anlamına gelir.
17. İngilizce cümlede emir kipi nasıl kullanılır?
Emir kipi, birine direktif vermek veya bir eylemi yapmasını istemek için kullanılır. Örneğin, “Close the door” cümlesinde “close” fiili emir kipindedir.
18. İngilizce cümlede “too” ve “enough” arasındaki fark nedir?
“Too” aşırı miktarda bir şeyi ifade ederken, “enough” yeterli miktarda olduğunu belirtir. Örneğin, “It’s too cold” (çok soğuk) ve “It’s warm enough” (yeterince sıcak) cümlelerinde bu farklar görülür.
19. İngilizce cümlede karşılaştırma yaparken hangi yapılar kullanılır?
Karşılaştırma yaparken “than” ve “-er” veya “more” gibi yapılar kullanılır. Örneğin, “She is taller than me” (O, benden daha uzun) cümlesi karşılaştırma yapar.
20. İngilizce cümlede zarf ve sıfat arasındaki fark nedir?
Zarf, fiil, sıfat veya başka bir zarfı tanımlarken, sıfat yalnızca isimleri tanımlar. Örneğin, “She sings beautifully” cümlesinde “beautifully” zarfken, “She is a beautiful singer” cümlesinde “beautiful” sıfattır.
21. İngilizce cümlede neden zamirler (pronouns) kullanılır?
Zamirler, isimlerin yerini tutarak tekrarları önler ve anlamı netleştirir. Örneğin, “John is my friend. He is very kind” cümlesinde “he” zamiri “John”u temsil eder.
22. İngilizce cümlede “some” ve “any” arasındaki fark nedir?
“Some”, olumlu cümlelerde ve teklifler veya isteklerde kullanılırken, “any” olumsuz cümlelerde veya sorularda kullanılır. Örneğin, “I have some books” (Bazı kitaplarım var) ve “Do you have any books?” (Herhangi bir kitabın var mı?) cümleleri arasındaki farkı gösterir.
23. İngilizce cümlede “since” ve “for” nasıl kullanılır?
“Since”, belirli bir zamandan itibaren anlamına gelirken, “for” süreyi ifade eder. Örneğin, “I have been here since 10 AM” (10’dan beri buradayım) ve “I have been here for two hours” (İki saattir buradayım) cümlelerinde bu farklar görülür.
24. İngilizce cümlede bağlaçların sırası nasıl olmalıdır?
Bağlaçlar, cümlenin anlamını netleştirmek için doğru sırayla kullanılmalıdır. Örneğin, “He studied hard because he wanted to pass the exam” cümlesinde bağlaç doğru sırayla kullanılmıştır.
25. İngilizce cümlede “either” ve “neither” nasıl kullanılır?
“Either”, iki seçenekten birini belirtirken, “neither” her iki seçeneği de reddeder. Örneğin, “You can either go to the park or stay home” (Parkta gidebilirsin ya da evde kalabilirsin) ve “Neither of them came” (Hiçbiri gelmedi) cümlelerinde bu kullanımlar gösterilir.
26. İngilizce cümlede neden indirekt (dolaylı) cümle kullanılır?
İndirekt cümle, birinin söylediği şeyin aktarılmasında kullanılır. Örneğin, “She said that she was tired” cümlesinde “that” ile başlayan cümle, dolaylı anlatım kullanılarak ifade edilmiştir.
27. İngilizce cümlede sıralı cümleler nasıl kurulur?
Sıralı cümleler, birbirine bağlanmış iki bağımsız cümleden oluşur. Örneğin, “I went to the store, and I bought some fruit” cümlesinde “and” bağlacı ile sıralı iki cümle oluşturulmuştur.
28. İngilizce cümlede nasıl olumlu cümleler kurulur?
Olumlu cümleler, fiilin temel hali ile yapılır ve olumsuzluk, bağlaç ya da yardımcı fiil kullanılmaz. Örneğin, “She sings well” cümlesinde, fiil doğrudan olumlu bir şekilde kullanılmıştır.
29. İngilizce cümlede geçmiş zaman nasıl kullanılır?
Geçmiş zaman, geçmişte tamamlanmış eylemleri ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I visited Paris last year” cümlesinde “visited” geçmiş zaman fiilidir.
30. İngilizce cümlede koşul (if) yapısı nasıl kurulur?
Koşul yapıları, bir olayın başka bir olayın gerçekleşmesine bağlı olduğunu ifade eder. Örneğin, “If you study hard, you will pass the test” cümlesi, bir koşulu ifade eder.
31. İngilizce cümlede neden “going to” yapısı kullanılır?
“Going to” yapısı, gelecekteki planlar ve niyetleri ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I am going to visit my grandmother tomorrow” cümlesi, bir planı ifade eder.
32. İngilizce cümlede zaman zarfları nasıl kullanılır?
Zaman zarfları, eylemlerin ne zaman yapıldığını belirtir. Örneğin, “She is coming tomorrow” cümlesinde “tomorrow” zaman zarfıdır.
33. İngilizce cümlede “more” ve “most” nasıl kullanılır?
“More”, karşılaştırmalarda daha fazla miktar veya özellik belirtirken, “most” en yüksek miktarı ifade eder. Örneğin, “She is more talented than me” (Benden daha yetenekli) ve “She is the most talented” (O, en yetenekli) cümlelerinde bu kullanımlar gösterilir.
34. İngilizce cümlede “must” nasıl kullanılır?
“Must” zorunluluk, gereklilik veya güçlü bir öneri belirtir. Örneğin, “You must wear a helmet” cümlesinde “must” zorunluluğu ifade eder.
35. İngilizce cümlede neden “why” soru kelimesi kullanılır?
“Why” soru kelimesi, bir durumun nedenini sormak için kullanılır. Örneğin, “Why are you late?” cümlesi, gecikmenin nedenini öğrenmeye yönelik bir sorudur.
36. İngilizce cümlede “who” soru kelimesi ne anlama gelir?
“Who” soru kelimesi, bir kişinin kimliğini sormak için kullanılır. Örneğin, “Who is that person?” cümlesi, tanımadığımız bir kişiyi sormak için kullanılır.
37. İngilizce cümlede “where” soru kelimesi ne anlama gelir?
“Where” soru kelimesi, bir yerin veya olayın konumunu sormak için kullanılır. Örneğin, “Where are we going?” cümlesi, varış yerini öğrenmek için kullanılır.
38. İngilizce cümlede “what” soru kelimesi ne anlama gelir?
“What” soru kelimesi, bir şeyin ne olduğunu veya ne olacağını sormak için kullanılır. Örneğin, “What is your name?” cümlesinde, bir kişinin ismini öğrenmeye yönelik bir sorudur.
39. İngilizce cümlede “how” soru kelimesi ne anlama gelir?
“How” soru kelimesi, bir durumun nasıl olduğunu veya nasıl yapıldığını sormak için kullanılır. Örneğin, “How do you make a cake?” cümlesinde, bir pastanın nasıl yapıldığını sormaktadır.
40. İngilizce cümlede “which” soru kelimesi ne anlama gelir?
“Which” soru kelimesi, belirli bir şeyin veya şeylerin arasından seçim yapmayı ifade eder. Örneğin, “Which book do you want?” cümlesi, kitaplardan hangisini istediğini sorar.
41. İngilizce cümlede neden bağlaçlar kullanılır?
Bağlaçlar, cümleler veya kelimeler arasında anlam birliği sağlamak ve cümlenin yapısını güçlendirmek için kullanılır. Örneğin, “I like tea, but I don’t like coffee” cümlesinde “but” bağlacı, zıtlık oluşturur.
42. İngilizce cümlede neden “although” bağlacı kullanılır?
“Although”, bir durumun beklenenin aksine olduğunu ifade eder. Örneğin, “Although it rained, we went outside” cümlesinde “although” bağlacı, beklenmeyen bir durumu ifade eder.
43. İngilizce cümlede “neither” kullanımı nasıl yapılır?
“Neither”, her iki seçeneği de reddetmek için kullanılır. Örneğin, “Neither John nor Mary came” cümlesi, iki kişiden hiçbirinin gelmediğini ifade eder.
44. İngilizce cümlede “because” nasıl kullanılır?
“Because”, bir sebep-sonuç ilişkisi kurar. Örneğin, “I stayed home because I was tired” cümlesinde “because” bağlacı sebep-sonuç ilişkisi kurar.
45. İngilizce cümlede “so” bağlacının kullanımı nasıl yapılır?
“So”, bir eylemin sonucunu veya amacını ifade eder. Örneğin, “I was hungry, so I ate lunch” cümlesi, açlık durumunun sonucunda yemek yendiğini ifade eder.
İngilizce Cümle Yapıları ve Anlam Üzerine 100 Soru Cevap
İngilizce dilinde cümle yapıları, dilin temel taşlarını oluşturan önemli bir konudur. Cümle yapıları, dilin kurallarına uygun olarak kelimelerin sıralanmasını ve bağlamlarını belirler. İngilizce’deki temel cümle yapıları arasında basit, birleşik, karmaşık ve karmaşık birleşik cümleler yer alır. Her cümle yapısının kendine özgü kuralları, kullanım alanları ve anlamları vardır. Bu yapıların doğru bir şekilde anlaşılması, dil becerilerini geliştirmenin yanı sıra, anlamlı ve etkili cümleler kurabilmenin de temelini oluşturur. İyi bir dil bilgisi, doğru cümle yapılarıyla anlamlı, anlaşılır ve etkileyici cümleler kurmayı sağlar. Bu yazıda, İngilizce cümle yapıları ve anlamları üzerine 100 soruya yer verilecektir. Her soru, cümle yapılarını ve anlamları derinlemesine inceleyecek şekilde hazırlanmıştır.
1. İngilizce cümle yapılarının temel bileşenleri nelerdir?
İngilizce cümle yapılarının temel bileşenleri, özne (subject), yüklem (predicate), nesne (object), zarf tümleci (adverbial), tamamlayıcı (complement) gibi öğelerden oluşur. Bu bileşenler cümlenin anlamını belirler ve doğru bir cümle
2. İngilizce cümlelerde özne ve yüklem arasındaki ilişki nasıl kurulur?
İngilizce cümlelerde özne, yüklem ile bağlanarak anlamlı bir ifade oluşturur. Yüklem, öznenin gerçekleştirdiği eylemi ya da öznenin durumunu belirtir. Özne, cümlede genellikle yüklemden önce gelir ve yüklem, özneye ne yaptığı veya nasıl olduğu hakkında bilgi verir. Bu ilişki, dilin temel yapı taşlarından biri olup doğru bir anlam oluşturulmasında hayati bir rol oynar.
3. Birleşik cümle ile karmaşık cümle arasındaki fark nedir?
Birleşik cümle, iki ya da daha fazla bağımsız cümlenin bir bağlaç ile bağlanarak bir arada kullanılmasıyla oluşturulur. Karmaşık cümle ise, bir bağımsız cümle ve en az bir bağımlı cümlenin birleşimiyle oluşturulur. Birleşik cümlede, her iki cümle de bağımsızdır ve kendi başlarına anlam taşır, ancak karmaşık cümlede, bağımlı cümle ana cümleye bağlıdır ve kendi başına anlamlı değildir.
4. İngilizce’de basit cümle nedir?
Basit cümle, yalnızca bir bağımsız cümle içeren ve tek bir özne-yüklem yapısına sahip olan cümledir. Basit cümlede başka bir cümle öğesi yoktur ve dilde genellikle kısa, direkt ifadeler için kullanılır. Basit cümle, temel dil bilgisi kurallarını öğrenmek için önemli bir yapı taşıdır.
5. Karmaşık cümleler hangi bağlaçlarla oluşturulur?
Karmaşık cümleler, bağımsız cümle ile bağlı cümle arasında bağlaçlar kullanılarak oluşturulur. Bu bağlaçlar, “because,” “although,” “since,” “if,” “while” gibi bağlaçlar olabilir. Bu bağlaçlar, cümlelerin anlamını genişletir ve karmaşık bir düşünceyi ifade etmek için gereklidir.
6. İngilizce cümle yapılarında zamanın rolü nedir?
Zaman, İngilizce cümle yapılarında fiilin kullanımını belirleyen bir unsurdur. Fiil zamanı, cümledeki olayın ne zaman gerçekleştiğini belirtir. Zamanlar, geniş zaman, geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecekteki zaman gibi farklı şekillerde ifade edilebilir ve bu da cümlenin anlamını doğrudan etkiler.
7. Bir cümlede özne eksik olabilir mi?
Evet, bazı cümlelerde özne eksik olabilir. Bu tür cümleler genellikle emir cümleleri veya edilgen yapılarla kullanılır. Örneğin, “Sit down!” (Otur!) gibi bir cümlede özne açıkça belirtilmez, ancak anlamdan öznenin “you” olduğu anlaşılır.
8. Bağlaçlı cümle nedir?
Bağlaçlı cümle, iki veya daha fazla cümlenin bağlaçlarla birleştirilerek oluşturulduğu bir yapıdır. Bu bağlaçlar, cümleler arasında mantıksal bir ilişki kurar ve anlamın doğru bir şekilde aktarılmasına yardımcı olur. Örneğin, “I wanted to go for a walk, but it started raining” (Yürüyüşe çıkmak istedim ama yağmur yağmaya başladı) gibi cümlede, “but” bağlacı iki bağımsız cümleyi bağlar.
9. Edilgen (Passive) cümle yapısının özelliği nedir?
Edilgen (passive) cümle yapısında, eylemi gerçekleştiren özne yerine, eylemin gerçekleştiği nesne ön plana çıkar. Yüklem, “to be” fiilinin uygun zamanıyla ve fiilinin geçmiş haliyle oluşturulur. Örneğin, “The book was read by the teacher” (Kitap öğretmen tarafından okundu) gibi bir cümlede, eylemi yapan kişi (öğretmen) belirtilmiştir, ancak ana odak kitaptadır.
10. İngilizce’de bağlaçlar nasıl kullanılır?
Bağlaçlar, iki ya da daha fazla cümleyi veya cümle öğesini bağlamak için kullanılır. Bağlaçlar, cümledeki anlam ilişkisini belirler ve cümleyi daha karmaşık hale getirebilir. Örneğin, “and,” “but,” “so,” “because,” “although” gibi bağlaçlar cümleleri birleştirerek anlamı derinleştirir.
11. İngilizce cümlelerde olumsuzluk nasıl yapılır?
İngilizce cümlelerde olumsuzluk, yüklemle birlikte “not” kelimesinin kullanılmasıyla yapılır. Örneğin, “She is not coming” (O gelmiyor) cümlesinde “is” yardımcı fiili ve “not” olumsuzluk eki kullanılarak olumsuz bir cümle oluşturulmuştur. Yardımcı fiil kullanılan her cümlede olumsuzluk yapmak için “not” eklenir.
12. Şartlı cümle yapıları nasıl oluşturulur?
Şartlı cümleler, “if” bağlacı kullanılarak oluşturulur ve bir koşul ile sonuç arasında ilişki kurar. Şartlı cümlelerin üç türü vardır: 1. Gerçek koşullar (If + present, future); 2. Gerçek olmayan koşullar (If + past, would); 3. Geçmişte gerçekleşmemiş olan koşullar (If + past perfect, would have). Örneğin, “If it rains, we will stay inside” (Eğer yağmur yağarsa, içeride kalacağız) cümlesi gerçek bir koşulu ifade eder.
13. İngilizce’de tamlama yapıları nasıl kurulur?
Tamlama yapıları, genellikle bir isim ve onu tanımlayan başka bir isim ile oluşturulur. Bu tür yapılar, isimlerin bir arada kullanılmasını sağlar ve bir şeyi daha ayrıntılı tanımlar. Örneğin, “a cup of tea” (bir fincan çay) veya “the door of the house” (evin kapısı) gibi yapılar tamlama örnekleridir.
14. İngilizce’de zarf tümleci (adverbial) nasıl kullanılır?
Zarf tümleci, fiili, sıfatı ya da başka bir zarfı daha ayrıntılı bir şekilde tanımlar. Zarf tümlecinin kullanımı, cümlenin anlamını genişletir. Örneğin, “She sings beautifully” (O güzelce şarkı söyler) cümlesinde “beautifully” bir zarf tümlecidir ve fiil “sings”i tanımlar.
15. İngilizce’de sıfatlar nasıl kullanılır?
Sıfatlar, isimleri tanımlar ve onları daha ayrıntılı bir şekilde açıklar. Sıfatlar genellikle ismin önünde yer alır ve ona nitelik ya da özellik ekler. Örneğin, “She has a beautiful dress” (Onun güzel bir elbisesi var) cümlesinde “beautiful” sıfatı, “dress” ismini tanımlar.
16. İngilizce’de soru cümleleri nasıl oluşturulur?
Soru cümleleri, yüklem ile öznenin yer değiştirilmesiyle veya yardımcı fiillerin eklenmesiyle oluşturulur. Örneğin, “Do you like pizza?” (Pizza sever misin?) gibi bir cümlede “do” yardımcı fiili kullanılarak soru yapılmıştır. Eğer cümlede yardımcı fiil yoksa, genellikle özne ve yüklem yer değiştirir: “She is coming” -> “Is she coming?” (O geliyor mu?)
17. İngilizce’de bağlaçlarla ilişkili anlam nasıl değiştirilir?
Bağlaçlar, cümledeki anlamı etkiler ve bağlamı genişletir. Örneğin, “but” bağlacı, zıtlık ifade ederken, “because” bağlacı neden-sonuç ilişkisini belirtir. Bu bağlaçların doğru kullanımı, cümlenin anlamını doğrudan etkiler. Örneğin, “I wanted to go, but it was raining” (Gitmek istedim ama yağmur yağıyordu) cümlesinde bağlaç zıtlık oluşturur.
18. İngilizce’de dolaylı tümleç (indirect object) nasıl kullanılır?
Dolaylı tümleç, fiilin etkisini aldığı ancak fiil ile doğrudan ilgili olmayan cümle öğesidir. Genellikle bir kişiyi veya nesneyi ifade eder. Örneğin, “She gave him a gift” (Ona bir hediye verdi) cümlesinde “him” dolaylı tümleçtir.
19. İngilizce cümlelerde anlam kaymaları nasıl oluşur?
Anlam kaymaları, cümlenin yapısal ya da dil bilgisel hatalar nedeniyle anlamını kaybetmesi durumudur. Bu, yanlış kelime sıralaması, bağlaçların yanlış kullanımı ya da yanlış zamanın seçilmesi gibi durumlarda meydana gelebilir. Bu tür hatalar, cümlenin amacını etkileyebilir ve iletişimi güçleştirebilir.
20. Soru cümlelerinde yardımcı fiil kullanımı nasıl gerçekleşir?
Soru cümlelerinde yardımcı fiiller, yüklemle birlikte kullanılır ve cümlenin anlamını soru formuna dönüştürür. Örneğin, “Does she like coffee?” (O, kahve sever mi?) cümlesinde “does” yardımcı fiili, cümleyi soru formuna dönüştürür.
21. İngilizce’deki “imperative” (emir) cümlesi nasıl oluşturulur?
Emir cümlesi, genellikle özneye gerek duyulmadan yüklemle oluşturulur ve bir kişiye doğrudan bir eylemi yapması için talimat verir. “Please sit down” (Lütfen otur) gibi bir cümlede, “please” nazik bir ifade eklerken, “sit down” emir cümlesi oluşturur.
22. İngilizce’de “question tags” (soru etiketleri) nasıl kullanılır?
Soru etiketleri, bir cümleyi soru formuna dönüştürürken kullanılır. Bu etiketler, özne ve yüklemin ters çevrilmesiyle oluşturulur. Örneğin, “She is coming, isn’t she?” (O geliyor, değil mi?) cümlesinde “isn’t she?” kısmı, cümleyi soru formuna dönüştüren etiket olarak kullanılır.
23. İngilizce’deki “gerund” (isim-fiil) yapısı nedir?
Gerund, fiilin “-ing” takısı alarak isim haline gelmesidir. Bu yapı, fiillerin isim olarak kullanılmasını sağlar. Örneğin, “Reading books is fun” (Kitap okumak eğlencelidir) cümlesinde, “reading” bir gerund olarak kullanılır ve “books” ismiyle ilişkilendirilir.
24. İngilizce’de “present continuous” (şimdiki zaman) cümlesi nasıl yapılır?
Present continuous, şu anki eylemleri veya gelecekteki planları anlatan bir zaman yapısıdır. “Be” fiili ve “-ing” takısı kullanılır. Örneğin, “I am reading a book” (Ben bir kitap okuyorum) cümlesinde, “am” yardımcı fiili ve “reading” fiili, şimdiki zamanda bir eylemin yapıldığını ifade eder.
25. İngilizce’de “future simple” (gelecek zaman) cümlesi nasıl oluşturulur?
Future simple, gelecekte yapılacak eylemleri anlatan bir zaman yapısıdır. “Will” yardımcı fiili kullanılarak oluşturulur. Örneğin, “I will call you tomorrow” (Seni yarın arayacağım) cümlesinde, “will” fiili gelecek zamanı belirtir.
26. İngilizce’de “past simple” (geçmiş zaman) cümlesi nasıl yapılır?
Past simple, geçmişte yapılmış ve tamamlanmış eylemleri anlatır. Düzenli fiiller “-ed” ekini alırken, düzensiz fiiller kendi özel şekillerini alır. Örneğin, “She visited the museum” (O müzeyi ziyaret etti) cümlesinde, “visited” fiili geçmiş zaman kullanılarak oluşturulmuştur.
27. İngilizce’deki “past continuous” (geçmişteki süreklilik) cümlesi nasıl kurulur?
Past continuous, geçmişte belirli bir zaman diliminde devam eden eylemleri anlatmak için kullanılır. “Was” veya “were” yardımcı fiilleri ve “-ing” takısı kullanılır. Örneğin, “I was reading when the phone rang” (Telefon çaldığında ben kitap okuyordum) cümlesinde, “was reading” geçmişte devam eden bir eylemi ifade eder.
28. İngilizce’deki “present perfect” (şimdiki zamanın hikayesi) cümlesi nasıl yapılır?
Present perfect, geçmişteki bir eylemin etkilerinin şu anki durumu nasıl etkilediğini anlatan bir zaman yapısıdır. “Have” veya “has” yardımcı fiili ve fiilin üçüncü hali (past participle) kullanılır. Örneğin, “I have finished my homework” (Ödevimi bitirdim) cümlesinde, “have finished” geçmişte tamamlanan bir eylemi, şu anki durumu etkileyecek şekilde ifade eder.
29. İngilizce’de “conditionals” (koşullu cümleler) yapısı nedir?
Conditionals, bir duruma bağlı olarak gerçekleşebilecek eylemleri anlatan cümlelerdir. “If” bağlacı ile oluşturulur ve farklı türleri vardır: 1. Gerçek koşullar (If + present, will); 2. Gerçek olmayan koşullar (If + past, would); 3. Geçmişte gerçekleşmemiş koşullar (If + past perfect, would have). Örneğin, “If it rains, we will stay inside” (Eğer yağmur yağarsa, içeride kalacağız) cümlesi, gerçek bir koşulu ifade eder.
30. İngilizce’de “reported speech” (dolaylı anlatım) nasıl yapılır?
Reported speech, başkasının söylediklerini dolaylı olarak aktarmaktır. Cümlede zaman değişir, çünkü dolaylı anlatımda, direkt konuşma dilindeki zaman geçmiş zamana dönüşebilir. Örneğin, “She said, ‘I am tired’” (O, ‘Yorgunum’ dedi) cümlesinde, dolaylı anlatımda zaman değişir ve “She said that she was tired” (O, yorgun olduğunu söyledi) olur.
31. İngilizce’de “there is” ve “there are” nasıl kullanılır?
“There is” ve “there are”, bir yerde bir şeyin var olup olmadığını ifade etmek için kullanılır. “There is” tekil isimler için, “there are” ise çoğul isimler için kullanılır. Örneğin, “There is a book on the table” (Masada bir kitap var) cümlesi tekil bir öğe kullanırken, “There are books on the table” (Masada kitaplar var) cümlesi çoğul bir öğe kullanır.
32. İngilizce’de “some” ve “any” arasındaki fark nedir?
“Some” genellikle olumlu cümlelerde, “any” ise genellikle olumsuz cümlelerde ve sorularda kullanılır. Örneğin, “I have some apples” (Bende bazı elmalar var) ve “Do you have any apples?” (Sende hiç elma var mı?) cümlelerinde “some” ve “any” farklı anlamlar ifade eder.
33. İngilizce’de “much” ve “many” nasıl kullanılır?
“Much” sayılmayan (uncountable) isimlerle, “many” ise sayılabilen (countable) isimlerle kullanılır. Örneğin, “How much water do you need?” (Ne kadar suya ihtiyacın var?) ve “How many books do you have?” (Kaç kitabın var?) cümlelerinde, “much” su gibi sayılamayan şeylerle, “many” ise kitap gibi sayılabilen şeylerle kullanılır.
34. İngilizce’de “too” ve “enough” nasıl kullanılır?
“Too” bir şeyin fazla olduğunu, “enough” ise yeterli olduğunu ifade eder. “Too” olumsuz bir anlam taşırken, “enough” olumlu bir anlam taşır. Örneğin, “This bag is too heavy” (Bu çanta çok ağır) ve “This bag is heavy enough” (Bu çanta yeterince ağır) cümlelerinde “too” ve “enough” farklı anlamlar ifade eder.
35. İngilizce’de “would rather” nasıl kullanılır?
“Would rather” bir tercihi ifade etmek için kullanılır. Bu yapı, “to prefer” anlamına gelir ancak daha belirgin bir şekilde tercih edilen bir durumu anlatır. Örneğin, “I would rather stay home” (Evde kalmayı tercih ederim) cümlesi, bir tercihi ifade eder.
36. İngilizce’de “wish” nasıl kullanılır?
“Wish” bir dileği ifade etmek için kullanılır. Bu yapı, genellikle gerçekleşmesi mümkün olmayan durumları ifade eder. Örneğin, “I wish I were taller” (Keşke daha uzun olsaydım) cümlesinde, gerçekleşmesi olasılık dışı bir dilek ifade edilir.
37. İngilizce’de “may” ve “might” arasındaki fark nedir?
“May” ve “might” her ikisi de olasılık ifade etmek için kullanılır ancak “may” daha güçlü bir olasılık belirtirken, “might” daha zayıf bir olasılık ifade eder. Örneğin, “It may rain tomorrow” (Yarın yağmur yağabilir) cümlesi daha yüksek bir olasılığı ifade ederken, “It might rain tomorrow” (Yarın yağmur yağabilir) cümlesi daha düşük bir olasılığı ifade eder.
38. İngilizce’de “should” nasıl kullanılır?
“Should” bir tavsiye veya öneri ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, doğru ya da uygun bir şey yapılması gerektiğini anlatan cümlelerde de kullanılır. Örneğin, “You should study harder” (Daha çok çalışmalısın) cümlesinde bir öneri ifade edilir.
39. **İngilizce’de “have to” ve “must” arasındaki fark nedir?
**
“Have to” bir zorunluluğu ifade ederken, “must” daha güçlü bir zorunluluk veya kişisel bir gereklilik ifade eder. Örneğin, “I have to go to work” (İşe gitmem gerek) ve “I must go to work” (İşe gitmem zorundayım) cümlelerinde, “have to” daha nötr bir zorunluluğu, “must” ise daha güçlü bir gerekliliği ifade eder.
40. İngilizce’de “like” ve “as” arasındaki fark nedir?
“Like” ve “as” her ikisi de benzetme yapmak için kullanılır ancak “like” daha genel bir benzetme yaparken, “as” belirli bir fonksiyonu veya durumu ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “She runs like a cheetah” (O, bir çita gibi koşuyor) ve “She works as a teacher” (O, bir öğretmen olarak çalışıyor) cümlelerinde “like” ve “as” farklı anlamlar taşır.
41. İngilizce’de “since” ve “for” nasıl kullanılır?
“Since” ve “for”, bir zaman dilimi belirtirken kullanılır. “Since”, bir başlangıç noktasından itibaren, “for” ise bir süreyi ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I have lived here since 2010” (2010’dan beri burada yaşıyorum) cümlesinde, “since” belirli bir zaman noktasını ifade ederken, “I have lived here for 5 years” (5 yıldır burada yaşıyorum) cümlesinde “for” bir süreyi ifade eder.
42. İngilizce’de “while” ve “during” nasıl kullanılır?
“While” ve “during” her ikisi de bir zaman dilimini ifade eder, ancak kullanımları farklıdır. “While” bir eylemi, bir zaman diliminde gerçekleşen diğer bir eylemle karşılaştırır. “During” ise belirli bir zaman dilimi içinde gerçekleşen bir eylemi ifade eder. Örneğin, “I was reading while she was cooking” (O yemek yaparken ben kitap okuyordum) ve “I read during the meeting” (Toplantı sırasında kitap okudum) cümlelerinde “while” iki eylemin eş zamanlılığını ifade ederken, “during” belirli bir zaman dilimini ifade eder.
43. İngilizce’de “so” ve “because” nasıl kullanılır?
“So” ve “because” her ikisi de neden-sonuç ilişkisini ifade etmek için kullanılır, ancak yerleri farklıdır. “Because” bir neden belirtirken, “so” bir sonucu ifade eder. Örneğin, “I am tired because I worked hard” (Yorgunum çünkü çok çalıştım) ve “I worked hard, so I am tired” (Çok çalıştım, bu yüzden yorgunum) cümlelerinde “because” neden, “so” ise sonuç belirtir.
44. İngilizce’de “if” ve “whether” arasındaki fark nedir?
“If” ve “whether” her ikisi de koşul ifade etmek için kullanılır, ancak “whether” daha çok iki ya da daha fazla seçenek arasındaki tercihi ifade ederken kullanılır. “If” ise genellikle bir koşul belirtir. Örneğin, “I don’t know if he will come” (Onun gelip gelmeyeceğini bilmiyorum) ve “I don’t know whether he will come or not” (Onun gelip gelmeyeceğini bilmiyorum) cümlelerinde “if” ve “whether” arasında anlam farkı vardır.
45. İngilizce’de “either” ve “neither” nasıl kullanılır?
“Either” ve “neither” ikili bir seçimde kullanılır. “Either”, iki seçenekten birinin doğru olduğunu ifade ederken, “neither” ise her ikisinin de yanlış olduğunu belirtir. Örneğin, “You can either go to the cinema or stay home” (Ya sinemaya gidebilirsin ya da evde kalabilirsin) ve “Neither the cinema nor the park is open” (Ne sinema ne de park açık) cümlelerinde “either” ve “neither” farklı anlamlar taşır.
46. İngilizce’de “both” ve “all” arasındaki fark nedir?
“Both” iki öğe arasında seçim yapmak için kullanılırken, “all” üç veya daha fazla öğe için kullanılır. Örneğin, “Both books are interesting” (Her iki kitap da ilginç) ve “All the books are interesting” (Bütün kitaplar ilginç) cümlelerinde “both” iki öğeyi, “all” ise birden fazla öğeyi ifade eder.
47. İngilizce’de “too” ve “very” arasındaki fark nedir?
“Too” bir şeyin fazla olduğunu, “very” ise bir şeyin çok olduğunu ifade eder. “Too” genellikle olumsuz bir durumu belirtirken, “very” olumlu bir durumu güçlendirir. Örneğin, “This bag is too heavy” (Bu çanta çok ağır) ve “This bag is very heavy” (Bu çanta çok ağır) cümlelerinde “too” olumsuz bir anlam taşırken, “very” olumludur.
48. İngilizce’de “each” ve “every” nasıl kullanılır?
“Each” ve “every” her ikisi de bir grup içindeki her bir öğeyi ifade etmek için kullanılır, ancak “each” belirli bir öğeye vurgu yaparken, “every” tüm grubu genel olarak ifade eder. Örneğin, “Each student has a book” (Her öğrencinin bir kitabı var) ve “Every student has a book” (Tüm öğrencilerin bir kitabı var) cümlelerinde “each” tekil bir öğeyi vurgularken, “every” tüm grubu ifade eder.
49. İngilizce’de “such as” ve “like” arasındaki fark nedir?
“Such as” ve “like” her ikisi de örnek vermek için kullanılır, ancak “such as” belirli bir örnek verirken, “like” daha genel bir benzetme yapar. Örneğin, “I like fruits such as apples and bananas” (Elma ve muz gibi meyveleri severim) ve “She runs like a cheetah” (O, bir çita gibi koşuyor) cümlelerinde “such as” belirli örnekleri, “like” ise benzetmeleri ifade eder.
50. İngilizce’de “since” ve “for” kullanımı nasıl farklıdır?
“Since” belirli bir zamandan itibaren bir durumu ifade ederken, “for” bir zaman aralığını ifade eder. Örneğin, “I have known her since 2010” (Onu 2010’dan beri tanıyorum) ve “I have known her for 5 years” (Onu 5 yıldır tanıyorum) cümlelerinde “since” belirli bir zaman noktasını, “for” ise bir süreyi ifade eder.
51. İngilizce’de “somebody” ve “anybody” arasındaki fark nedir?
“Somebody” olumlu cümlelerde, “anybody” ise olumsuz cümlelerde ve sorularda kullanılır. Örneğin, “I know somebody who can help you” (Sana yardımcı olabilecek birini tanıyorum) ve “I don’t know anybody who can help you” (Sana yardımcı olabilecek birini tanımıyorum) cümlelerinde “somebody” olumlu bir durumu, “anybody” ise olumsuz bir durumu ifade eder.
52. İngilizce’de “all” ve “whole” arasındaki fark nedir?
“All” bir grubun tamamını ifade ederken, “whole” genellikle tek bir öğenin tamamını ifade eder. Örneğin, “All the students passed the exam” (Tüm öğrenciler sınavı geçti) ve “I ate the whole cake” (Tüm pastayı yedim) cümlelerinde “all” bir grup, “whole” ise tek bir öğe için kullanılır.
53. İngilizce’de “a lot of” ve “many” nasıl kullanılır?
“A lot of” ve “many” her ikisi de büyük bir miktarı ifade etmek için kullanılır, ancak “many” sayılabilen isimlerle, “a lot of” ise hem sayılabilen hem de sayılamayan isimlerle kullanılabilir. Örneğin, “I have many books” (Çok kitabım var) ve “I have a lot of money” (Çok param var) cümlelerinde “many” sayılabilen bir isimi, “a lot of” ise sayılamayan bir isimi ifade eder.
54. İngilizce’de “as” ve “like” arasındaki fark nedir?
“As” ve “like” her ikisi de benzetme yapmak için kullanılır, ancak “as” daha çok bir fonksiyon veya rolü belirtirken, “like” bir şeyin benzerliğini ifade eder. Örneğin, “She is as tall as her brother” (O, kardeşi kadar uzun) ve “She runs like a cheetah” (O, bir çita gibi koşuyor) cümlelerinde “as” bir eşitliği, “like” ise benzerliği ifade eder.
55. İngilizce’de “used to” nasıl kullanılır?
“Used to” geçmişte alışkanlık haline gelmiş, ancak şimdi artık yapılmayan eylemleri ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I used to play football every day” (Her gün futbol oynardım) cümlesi, geçmişte sürekli yapılan bir eylemi ifade eder, ancak artık yapılmamaktadır.
56. İngilizce’de “must” ve “have to” arasındaki fark nedir?
“Must” ve “have to” her ikisi de zorunluluk belirtmek için kullanılır, ancak “must” daha çok kişisel bir gereklilik veya içsel bir zorunluluk anlamına gelirken, “have to” dışsal bir zorunluluğu ifade eder. Örneğin, “I must finish this report” (Bu raporu bitirmeliyim) ve “I have to finish this report” (Bu raporu bitirmem gerekiyor) cümlelerinde “must” kişisel bir gereklilik, “have to” ise dışsal bir zorunluluk ifade eder.
57. İngilizce’de “so” ve “such” arasındaki fark nedir?
“So” ve “such” her ikisi de dereceyi ifade etmek için kullanılır, ancak kullanıldıkları durumlar farklıdır. “So”, genellikle sıfatların veya zarfların önünde kullanılırken, “such” genellikle isimlerin önünde kullanılır. Örneğin, “She is so beautiful” (O kadar güzel ki) ve “She is such a beautiful person” (O, çok güzel bir insan) cümlelerinde “so” sıfatla, “such” ise isimle birlikte kullanılır.
58. İngilizce’de “that” ve “which” arasındaki fark nedir?
“That” ve “which” her ikisi de bağlaç olarak kullanılır, ancak “that” sınırlayıcı (restrictive) cümlelerde kullanılırken, “which” açıklayıcı (non-restrictive) cümlelerde kullanılır. Örneğin, “The book that I borrowed is interesting” (Ödünç aldığım kitap ilginç) ve “The book, which I borrowed last week, is interesting” (Geçen hafta ödünç aldığım kitap ilginç) cümlelerinde “that” sınırlayıcı, “which” ise açıklayıcı bir işlev taşır.
59. İngilizce’de “by” ve “with” arasındaki fark nedir?
“By” ve “with” her ikisi de araç veya yöntem ifade etmek için kullanılır, ancak “by” bir eylemin yapılma şeklini belirtirken, “with” bir aracı ifade eder. Örneğin, “I traveled by car” (Arabayla seyahat ettim) ve “I traveled with my friends” (Arkadaşlarımla seyahat ettim) cümlelerinde “by” bir araç, “with” ise bir kişi veya nesne ile birlikte yapılan eylemi ifade eder.
60. İngilizce’de “a few” ve “few” arasındaki fark nedir?
“A few” ve “few” her ikisi de sayılabilen isimlerle kullanılır, ancak “a few” olumlu bir miktar ifade ederken, “few” olumsuz bir miktar ifade eder. Örneğin, “I have a few books” (Birkaç kitabım var) ve “I have few books” (Az sayıda kitabım var) cümlelerinde “a few” pozitif, “few” ise negatif bir anlam taşır.
61. İngilizce’de “some” ve “any” arasındaki fark nedir?
“Some” ve “any” her ikisi de miktar belirtmek için kullanılır, ancak “some” olumlu cümlelerde ve tekliflerde kullanılırken, “any” olumsuz cümlelerde ve sorularda kullanılır. Örneğin, “I have some friends” (Biraz arkadaşım var) ve “Do you have any friends?” (Hiç arkadaşın var mı?) cümlelerinde “some” olumlu, “any” ise soru ve olumsuz durumlarda kullanılır.
62. İngilizce’de “when” ve “while” arasındaki fark nedir?
“When” ve “while” her ikisi de zaman bağlaçlarıdır, ancak “when” belirli bir zaman noktasını ifade ederken, “while” iki eylemin aynı anda gerçekleştiği durumu ifade eder. Örneğin, “When I was young, I liked to read” (Gençken okumayı severdim) ve “I was reading while she was cooking” (O yemek yaparken ben kitap okuyordum) cümlelerinde “when” geçmişteki belirli bir zamanı ifade ederken, “while” eş zamanlı eylemleri ifade eder.
63. İngilizce’de “much” ve “many” nasıl kullanılır?
“Much” ve “many” her ikisi de miktar belirtmek için kullanılır, ancak “much” sayılamayan isimlerle, “many” sayılabilen isimlerle kullanılır. Örneğin, “I don’t have much time” (Çok vaktim yok) ve “I have many friends” (Birçok arkadaşım var) cümlelerinde “much” sayılamayan bir isimi, “many” ise sayılabilen bir isimi ifade eder.
64. İngilizce’de “more” ve “most” arasındaki fark nedir?
“More” ve “most” her ikisi de kıyaslama yapmak için kullanılır, ancak “more” iki şey arasında kıyaslama yaparken, “most” üç veya daha fazla şey arasında kıyaslama yapar. Örneğin, “She is more intelligent than him” (O, ondan daha zeki) ve “She is the most intelligent in the class” (O, sınıftaki en zeki) cümlelerinde “more” iki öğe arasındaki kıyaslamayı, “most” ise daha büyük bir grup arasındaki kıyaslamayı ifade eder.
65. İngilizce’de “to” ve “for” arasındaki fark nedir?
“To” ve “for” her ikisi de yönelimi ifade eder, ancak “to” daha çok bir hareketi veya bir yere doğru gitmeyi ifade ederken, “for” bir amacı veya bir şeyin yararını ifade eder. Örneğin, “I am going to the store” (Mağazaya gidiyorum) ve “This gift is for you” (Bu hediye senin için) cümlelerinde “to” bir yönelimi, “for” ise bir amacı ifade eder.
66. İngilizce’de “since” ve “for” arasındaki fark nedir?
“Since” belirli bir başlangıç zamanını ifade ederken, “for” belirli bir süreyi ifade eder. Örneğin, “I have known him since 2010” (Onu 2010’dan beri tanıyorum) ve “I have known him for 5 years” (Onu 5 yıldır tanıyorum) cümlelerinde “since” bir başlangıç noktasını, “for” ise bir süreyi ifade eder.
67. İngilizce’de “if” ve “whether” arasındaki fark nedir?
“If” ve “whether” her ikisi de bir koşul belirtir, ancak “if” genellikle şartlı cümlelerde kullanılırken, “whether” daha çok seçenekler arasında tercih yapılırken kullanılır. Örneğin, “I don’t know if she will come” (Onun gelip gelmeyeceğini bilmiyorum) ve “I don’t know whether she will come or not” (Onun gelip gelmeyeceğini bilmiyorum) cümlelerinde “if” bir koşul, “whether” ise bir seçim durumunu ifade eder.
68. İngilizce’de “should” ve “ought to” arasındaki fark nedir?
“Should” ve “ought to” her ikisi de öneri veya tavsiye verirken kullanılır, ancak “should” daha yaygın olarak kullanılır ve daha genel bir tavsiye ifade ederken, “ought to” daha resmi ve güçlü bir tavsiye anlamına gelir. Örneğin, “You should see a doctor” (Bir doktora görünmelisin) ve “You ought to see a doctor” (Bir doktora görünmelisin) cümlelerinde her ikisi de tavsiye verir, ancak “ought to” daha ciddi bir tavsiye ifade eder.
69. İngilizce’de “neither” ve “either” arasındaki fark nedir?
“Neither” ve “either” her ikisi de seçenekler arasında kullanılır, ancak “neither” her iki seçeneğin de olumsuz olduğunu belirtirken, “either” birinin doğru olduğunu ifade eder. Örneğin, “Neither option is good” (Her iki seçenek de kötü) ve “Either option is fine” (Her iki seçenek de uygundur) cümlelerinde “neither” olumsuz, “either” ise olumlu anlam taşır.
70. İngilizce’de “too” ve “very” arasındaki fark nedir?
“Too” ve “very” her ikisi de derecelendirme yapmak için kullanılır, ancak “too” genellikle olumsuz bir durumu ifade ederken, “very” olumlu bir durumu güçlendirir. Örneğin, “This coffee is too hot” (Bu kahve çok sıcak) ve “This coffee is very hot” (Bu kahve çok sıcak) cümlelerinde “too” olumsuz, “very” ise olumlu bir derecelendirmeyi ifade eder.
56. İngilizce’de “must” ve “have to” arasındaki fark nedir?
“Must” ve “have to” her ikisi de zorunluluk belirtmek için kullanılır, ancak “must” daha çok kişisel bir gereklilik veya içsel bir zorunluluk anlamına gelirken, “have to” dışsal bir zorunluluğu ifade eder. Örneğin, “I must finish this report” (Bu raporu bitirmeliyim) ve “I have to finish this report” (Bu raporu bitirmem gerekiyor) cümlelerinde “must” kişisel bir gereklilik, “have to” ise dışsal bir zorunluluk ifade eder.
57. İngilizce’de “so” ve “such” arasındaki fark nedir?
“So” ve “such” her ikisi de dereceyi ifade etmek için kullanılır, ancak kullanıldıkları durumlar farklıdır. “So”, genellikle sıfatların veya zarfların önünde kullanılırken, “such” genellikle isimlerin önünde kullanılır. Örneğin, “She is so beautiful” (O kadar güzel ki) ve “She is such a beautiful person” (O, çok güzel bir insan) cümlelerinde “so” sıfatla, “such” ise isimle birlikte kullanılır.
58. İngilizce’de “that” ve “which” arasındaki fark nedir?
“That” ve “which” her ikisi de bağlaç olarak kullanılır, ancak “that” sınırlayıcı (restrictive) cümlelerde kullanılırken, “which” açıklayıcı (non-restrictive) cümlelerde kullanılır. Örneğin, “The book that I borrowed is interesting” (Ödünç aldığım kitap ilginç) ve “The book, which I borrowed last week, is interesting” (Geçen hafta ödünç aldığım kitap ilginç) cümlelerinde “that” sınırlayıcı, “which” ise açıklayıcı bir işlev taşır.
59. İngilizce’de “by” ve “with” arasındaki fark nedir?
“By” ve “with” her ikisi de araç veya yöntem ifade etmek için kullanılır, ancak “by” bir eylemin yapılma şeklini belirtirken, “with” bir aracı ifade eder. Örneğin, “I traveled by car” (Arabayla seyahat ettim) ve “I traveled with my friends” (Arkadaşlarımla seyahat ettim) cümlelerinde “by” bir araç, “with” ise bir kişi veya nesne ile birlikte yapılan eylemi ifade eder.
60. İngilizce’de “a few” ve “few” arasındaki fark nedir?
“A few” ve “few” her ikisi de sayılabilen isimlerle kullanılır, ancak “a few” olumlu bir miktar ifade ederken, “few” olumsuz bir miktar ifade eder. Örneğin, “I have a few books” (Birkaç kitabım var) ve “I have few books” (Az sayıda kitabım var) cümlelerinde “a few” pozitif, “few” ise negatif bir anlam taşır.
61. İngilizce’de “some” ve “any” arasındaki fark nedir?
“Some” ve “any” her ikisi de miktar belirtmek için kullanılır, ancak “some” olumlu cümlelerde ve tekliflerde kullanılırken, “any” olumsuz cümlelerde ve sorularda kullanılır. Örneğin, “I have some friends” (Biraz arkadaşım var) ve “Do you have any friends?” (Hiç arkadaşın var mı?) cümlelerinde “some” olumlu, “any” ise soru ve olumsuz durumlarda kullanılır.
62. İngilizce’de “when” ve “while” arasındaki fark nedir?
“When” ve “while” her ikisi de zaman bağlaçlarıdır, ancak “when” belirli bir zaman noktasını ifade ederken, “while” iki eylemin aynı anda gerçekleştiği durumu ifade eder. Örneğin, “When I was young, I liked to read” (Gençken okumayı severdim) ve “I was reading while she was cooking” (O yemek yaparken ben kitap okuyordum) cümlelerinde “when” geçmişteki belirli bir zamanı ifade ederken, “while” eş zamanlı eylemleri ifade eder.
63. İngilizce’de “much” ve “many” nasıl kullanılır?
“Much” ve “many” her ikisi de miktar belirtmek için kullanılır, ancak “much” sayılamayan isimlerle, “many” sayılabilen isimlerle kullanılır. Örneğin, “I don’t have much time” (Çok vaktim yok) ve “I have many friends” (Birçok arkadaşım var) cümlelerinde “much” sayılamayan bir isimi, “many” ise sayılabilen bir isimi ifade eder.
64. İngilizce’de “more” ve “most” arasındaki fark nedir?
“More” ve “most” her ikisi de kıyaslama yapmak için kullanılır, ancak “more” iki şey arasında kıyaslama yaparken, “most” üç veya daha fazla şey arasında kıyaslama yapar. Örneğin, “She is more intelligent than him” (O, ondan daha zeki) ve “She is the most intelligent in the class” (O, sınıftaki en zeki) cümlelerinde “more” iki öğe arasındaki kıyaslamayı, “most” ise daha büyük bir grup arasındaki kıyaslamayı ifade eder.
65. İngilizce’de “to” ve “for” arasındaki fark nedir?
“To” ve “for” her ikisi de yönelimi ifade eder, ancak “to” daha çok bir hareketi veya bir yere doğru gitmeyi ifade ederken, “for” bir amacı veya bir şeyin yararını ifade eder. Örneğin, “I am going to the store” (Mağazaya gidiyorum) ve “This gift is for you” (Bu hediye senin için) cümlelerinde “to” bir yönelimi, “for” ise bir amacı ifade eder.
66. İngilizce’de “since” ve “for” arasındaki fark nedir?
“Since” belirli bir başlangıç zamanını ifade ederken, “for” belirli bir süreyi ifade eder. Örneğin, “I have known him since 2010” (Onu 2010’dan beri tanıyorum) ve “I have known him for 5 years” (Onu 5 yıldır tanıyorum) cümlelerinde “since” bir başlangıç noktasını, “for” ise bir süreyi ifade eder.
67. İngilizce’de “if” ve “whether” arasındaki fark nedir?
“If” ve “whether” her ikisi de bir koşul belirtir, ancak “if” genellikle şartlı cümlelerde kullanılırken, “whether” daha çok seçenekler arasında tercih yapılırken kullanılır. Örneğin, “I don’t know if she will come” (Onun gelip gelmeyeceğini bilmiyorum) ve “I don’t know whether she will come or not” (Onun gelip gelmeyeceğini bilmiyorum) cümlelerinde “if” bir koşul, “whether” ise bir seçim durumunu ifade eder.
68. İngilizce’de “should” ve “ought to” arasındaki fark nedir?
“Should” ve “ought to” her ikisi de öneri veya tavsiye verirken kullanılır, ancak “should” daha yaygın olarak kullanılır ve daha genel bir tavsiye ifade ederken, “ought to” daha resmi ve güçlü bir tavsiye anlamına gelir. Örneğin, “You should see a doctor” (Bir doktora görünmelisin) ve “You ought to see a doctor” (Bir doktora görünmelisin) cümlelerinde her ikisi de tavsiye verir, ancak “ought to” daha ciddi bir tavsiye ifade eder.
69. İngilizce’de “neither” ve “either” arasındaki fark nedir?
“Neither” ve “either” her ikisi de seçenekler arasında kullanılır, ancak “neither” her iki seçeneğin de olumsuz olduğunu belirtirken, “either” birinin doğru olduğunu ifade eder. Örneğin, “Neither option is good” (Her iki seçenek de kötü) ve “Either option is fine” (Her iki seçenek de uygundur) cümlelerinde “neither” olumsuz, “either” ise olumlu anlam taşır.
70. İngilizce’de “too” ve “very” arasındaki fark nedir?
“Too” ve “very” her ikisi de derecelendirme yapmak için kullanılır, ancak “too” genellikle olumsuz bir durumu ifade ederken, “very” olumlu bir durumu güçlendirir. Örneğin, “This coffee is too hot” (Bu kahve çok sıcak) ve “This coffee is very hot” (Bu kahve çok sıcak) cümlelerinde “too” olumsuz, “very” ise olumlu bir derecelendirmeyi ifade eder.
92. İngilizce’de “too” ve “very” arasındaki fark nedir?
“Too” ve “very” her ikisi de sıfatları güçlendiren kelimelerdir, ancak “too” genellikle olumsuz bir durumu belirtirken, “very” genellikle olumlu bir durumu güçlendirir. Örneğin, “The coffee is too hot” (Kahve çok sıcak) ve “The coffee is very hot” (Kahve çok sıcak) cümlelerinde “too” olumsuz bir durumu, “very” ise pozitif bir durumu belirtir.
93. İngilizce’de “just” ve “only” arasındaki fark nedir?
“Just” ve “only” her ikisi de sınırlama anlamı taşır, ancak “just” daha çok “tam olarak” anlamında, “only” ise “sadece” anlamında kullanılır. Örneğin, “I just arrived” (Tam şimdi geldim) ve “I only arrived” (Sadece geldim) cümlelerinde “just” bir zaman ifadesi olarak, “only” ise sınırlı bir durumu ifade eder.
94. İngilizce’de “a few” ve “few” arasındaki fark nedir?
“A few” olumlu bir anlam taşırken, “few” olumsuz bir anlam taşır. “A few” birkaçını belirtir ve genellikle yeterli bir miktar olduğu anlamına gelir, “few” ise çok az olduğunu ve genellikle yetersiz olduğu anlamına gelir. Örneğin, “I have a few friends” (Birkaç arkadaşım var) ve “I have few friends” (Çok az arkadaşım var) cümlelerinde “a few” olumlu bir durumu, “few” ise olumsuz bir durumu ifade eder.
95. İngilizce’de “some” ve “any” arasındaki fark nedir?
“Some” olumlu cümlelerde ve teklifler veya isteklerde kullanılırken, “any” genellikle olumsuz ve soru cümlelerinde kullanılır. Örneğin, “I have some money” (Biraz param var) ve “Do you have any money?” (Hiç paran var mı?) cümlelerinde “some” olumlu bir durumu, “any” ise bir soru durumunu ifade eder.
96. İngilizce’de “much” ve “many” arasındaki fark nedir?
“Much” sayılamayan isimlerle, “many” ise sayılabilen isimlerle kullanılır. Örneğin, “How much water do you need?” (Ne kadar suya ihtiyacın var?) ve “How many books do you have?” (Kaç kitabın var?) cümlelerinde “much” sıvı ya da sayılamayan bir şeyi, “many” ise sayılabilen bir şeyi ifade eder.
97. İngilizce’de “could” ve “can” arasındaki fark nedir?
“Can” şu anda yapılabilen bir şeyi veya genel yetenekleri ifade ederken, “could” geçmişte yapılabilen bir şey ya da nazik talepler için kullanılır. Örneğin, “I can swim” (Yüzebilirim) ve “I could swim when I was a child” (Çocukken yüzebiliyordum) cümlelerinde “can” genel yetenekleri, “could” ise geçmişteki bir yeteneği ifade eder.
98. İngilizce’de “although” ve “though” arasındaki fark nedir?
“Although” ve “though” her ikisi de zıtlık ifade etmek için kullanılır, ancak “although” daha çok cümle başında kullanılırken, “though” genellikle cümle sonunda kullanılır. Örneğin, “Although it was raining, I went for a walk” (Yağmur yağıyordu, ama yürüyüşe çıktım) ve “I went for a walk, though it was raining” (Yağmur yağıyordu, ama yürüyüşe çıktım) cümlelerinde her iki kelime de zıtlık ifade eder, ancak kullanıldığı yer farklıdır.
99. İngilizce’de “while” ve “when” nasıl kullanılır?
“While” ve “when” her ikisi de zaman bağlaçlarıdır, ancak “while” eşzamanlı olayları, “when” ise belirli bir olayı ifade eder. Örneğin, “I was reading while he was cooking” (Ben kitap okurken o yemek yapıyordu) ve “I was reading when he called me” (Ben kitap okurken o bana telefon etti) cümlelerinde “while” iki olayın aynı anda olduğunu, “when” ise bir olayın belirli bir zamanda gerçekleştiğini ifade eder.
100. İngilizce’de “unless” ve “if” arasındaki fark nedir?
“Unless” bir şartı reddetmek veya engellemek için kullanılırken, “if” daha geniş bir koşul ifadesi olarak kullanılır. Örneğin, “I will not go unless you come with me” (Seninle gelmediğin sürece gitmeyeceğim) ve “I will go if you come with me” (Seninle geliyorsan giderim) cümlelerinde “unless” bir koşulu reddederken, “if” bir durumu ifade eder.