Göz Tansiyonu (Glokom) Belirtileri Nelerdir?
Giriş
Göz tansiyonu, tıbbi adıyla glokom, göz içi basıncın (intraoküler basınç) yükselmesi sonucu görme sinirine zarar veren bir hastalıktır. Tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına ve hatta körlüğe yol açabilir. Genellikle belirti vermeden ilerleyen bir hastalık olduğu için “sinsi hırsız” olarak da adlandırılır.
Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen glokom, erken teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabilir. Bu makalede, glokomun belirtileri, nedenleri, risk faktörleri ve tedavi yöntemleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
1. Glokom Nedir?
Göz içi basınç (GİB), gözün içinde sürekli olarak üretilen sıvı (aköz hümör) sayesinde dengede kalır. Ancak bu sıvının drenaj sisteminde bir sorun olduğunda, göz içi basınç artarak görme sinirine zarar verebilir.
Glokom, genellikle sessiz ilerleyen bir hastalıktır. Erken evrelerde belirgin bir belirti vermediği için çoğu kişi hastalığını fark etmez. Ancak ilerledikçe görme kaybı meydana gelir ve tedavi edilmezse körlükle sonuçlanabilir.
Glokomun Ana Türleri
- Açık Açılı Glokom (En yaygın tür)
- Göz içi sıvısının tahliye kanalları zamanla tıkanır, ancak sıvı üretimi devam eder.
- Yavaş ilerler ve erken dönemde fark edilmez.
- Görme kaybı fark edildiğinde hastalık genellikle ileri seviyededir.
- Kapalı Açılı Glokom
- Ani göz içi basınç artışı meydana gelir.
- Şiddetli göz ağrısı, baş ağrısı, bulanık görme ve mide bulantısı gibi belirtiler verir.
- Acil tıbbi müdahale gerektirir.
- Normal Basınçlı Glokom
- Göz içi basınç normal seviyelerde olsa bile görme siniri hasar görür.
- Düşük tansiyon, genetik faktörler ve dolaşım problemleri ile ilişkilidir.
- Konjenital (Doğumsal) Glokom
- Bebeklerde doğuştan göz sıvısının tahliye edilememesi sonucu gelişir.
- Gözlerde büyüme, ışığa hassasiyet ve göz sulanması ile kendini gösterir.
2. Glokomun Belirtileri Nelerdir?
Glokomun belirtileri, hastalığın türüne ve ilerleme hızına bağlı olarak değişebilir.
2.1. Açık Açılı Glokom Belirtileri (En Yaygın Tür)
Bu tür genellikle belirti vermez ve ilerleyen aşamalarda fark edilir. Erken teşhis edilmezse şu belirtiler ortaya çıkabilir:
- Görme alanında daralma (tünel görüşü oluşması)
- Gece görüşünün bozulması
- Işık hassasiyeti ve ışıkların etrafında haleler görme
- Periferik (yan) görme kaybı (Önce dış görüş kaybolur, merkezi görüş son aşamada etkilenir)
- Gözde hafif basınç hissi veya yorgunluk
2.2. Kapalı Açılı Glokom Belirtileri (Acil Müdahale Gerektiren Durum)
Bu türde belirtiler aniden ortaya çıkar ve şiddetlidir:
- Ani, şiddetli göz ağrısı
- Baş ağrısı ve yüz çevresinde ağrı
- Bulanık görme veya görüşte aniden kararma
- Göz çevresinde kızarıklık
- Göz bebeğinde genişleme ve ışığa tepki kaybı
- Mide bulantısı ve kusma
- Işıkların etrafında renkli haleler görme
Bu belirtiler yaşandığında acilen bir göz doktoruna başvurulmalıdır. Tedavi edilmezse kısa sürede kalıcı görme kaybı yaşanabilir.
2.3. Normal Basınçlı Glokom Belirtileri
- Açık açılı glokoma benzer belirtiler gösterir.
- Görme kaybı genellikle yavaş ilerler.
- Soğuk eller ve ayaklar gibi dolaşım sorunları görülebilir.
2.4. Doğumsal Glokom Belirtileri (Bebeklerde ve Çocuklarda)
- Gözlerde anormal büyüme (Buphthalmos)
- Aşırı göz sulanması
- Işığa karşı aşırı hassasiyet (Fotofobi)
- Göz bebeğinde bulanıklık veya beyazlaşma
3. Glokomun Risk Faktörleri
Glokom her yaşta görülebilir ancak bazı kişilerde risk daha yüksektir:
- 40 yaş ve üzeri bireyler
- Ailede glokom öyküsü olanlar (Genetik yatkınlık)
- Yüksek göz içi basıncı olan kişiler
- Diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalığı olanlar
- Migren, düşük tansiyon veya dolaşım bozukluğu olanlar
- Uzun süreli kortikosteroid kullanımı
- Göz travması geçiren kişiler
4. Glokom Nasıl Teşhis Edilir?
Glokom genellikle rutin göz muayeneleri sırasında tespit edilir. Teşhis için şu testler kullanılır:
- Göz içi basınç ölçümü (Tonometri)
- Görme alanı testi (Perimetri)
- Görme siniri değerlendirmesi (Oftalmoskopi)
- Kornea kalınlık ölçümü (Pahimetri)
- Optik koherens tomografi (OCT) ile sinir lifi analizi
Göz doktorları, bu testler yardımıyla hastalığın derecesini ve ilerleme hızını belirleyebilir.
5. Glokomun Tedavi Yöntemleri
Glokomun kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, erken teşhis edilirse ilerlemesi durdurulabilir veya yavaşlatılabilir. Tedavi, göz içi basıncını düşürmeye yöneliktir.
5.1. İlaç Tedavisi (Göz Damlası)
- Beta blokerler (Timolol, Betaxolol)
- Prostaglandin analogları (Latanoprost, Travoprost)
- Alfa agonistler (Brimonidin)
- Karbonik anhidraz inhibitörleri (Dorzolamid, Asetazolamid)
Bu ilaçlar göz içi basıncını azaltarak sinir hasarını önlemeye yardımcı olur.
5.2. Lazer Tedavisi
- Selektif Lazer Trabeküloplasti (SLT): Açık açılı glokomda kullanılır, drenaj kanallarını açar.
- İridotomi: Kapalı açılı glokomda göz sıvısının akışını düzenlemek için yapılır.
5.3. Cerrahi Müdahale
- Trabekülektomi: Gözde yeni bir drenaj yolu oluşturulur.
- Şant Ameliyatları: Göz içine yerleştirilen tüplerle sıvı drenajı sağlanır.
Sonuç
Glokom, genellikle belirti vermeden ilerleyen ancak erken teşhis edilirse kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Görme kaybı geri döndürülemez olduğundan, düzenli göz muayenesi yaptırmak en önemli korunma yöntemidir. Özellikle 40 yaş üstü bireylerin ve risk gruplarının yılda en az bir kez göz doktoruna başvurması büyük önem taşır. Erken teşhis, görme yetisini korumak için en etkili adımdır.