Endoskopik Submukozal Diseksiyon Yöntemi Nedir? Hangi Hastalıklara Uygulanır?
Endoskopik Submukozal Diseksiyon Yöntemi Nedir?
Endoskopik Submukozal Diseksiyon (ESD), genellikle kanser öncesi lezyonlar ve erken evre kanserler için uygulanan bir cerrahi işlemdir. Bu yöntemde, hastanın vücudundaki anormal doku (genellikle kanser riski taşıyan veya kanserin erken evrelerinde olan hücreler) endoskopik bir cihaz yardımıyla çıkarılır. Submukozal, “mukozanın altındaki tabaka” anlamına gelir ve bu yöntemde, mukozal tabakanın altındaki bölgede bulunan lezyonların cerrahi olarak çıkarılması hedeflenir.
ESD, geleneksel cerrahi yöntemlere göre daha az invaziv (zarar verici olmayan) bir tekniktir ve birçok durumda daha hızlı iyileşme süresi sağlar. Bu işlem, genellikle endoskopik cihazlar kullanarak, minik bir kesiden ve lokal anestezi altında yapılır. Esasen, ESD, lezyonun çevresindeki sağlıklı dokuya zarar vermeden çıkarılmasını sağlar.
Endoskopik Submukozal Diseksiyon Yönteminin Amaçları
Endoskopik Submukozal Diseksiyonun başlıca amaçları şunlardır:
- Erken evre kanserlerin tedavisi: Özellikle sindirim sistemi kanserlerinin erken evrelerinde (mide, özofagus, kolon gibi), ESD sayesinde kanserli dokunun tamamen çıkarılması sağlanabilir.
- Kanser öncesi lezyonların çıkarılması: Kanser gelişme riski taşıyan dokuların, daha fazla büyümeden ve kanserleşmeden önce ortadan kaldırılması.
- Cerrahi riski azaltmak: Cerrahi operasyonlardan kaçınılması gereken hastalar için daha az invaziv bir seçenek sunar.
- Doku koruma: Sağlıklı dokuya zarar vermeden lezyonun çıkarılması, organın fonksiyonlarını korumaya yardımcı olur.
Endoskopik Submukozal Diseksiyon Yönteminin Uygulama Alanları
Endoskopik Submukozal Diseksiyon, özellikle sindirim sistemi kanserleri ve kanser öncesi durumlar için kullanılır. Uygulama alanları şunlardır:
1. Mide Kanseri ve Mide Lezyonları
Mide kanserinin erken evrelerinde, endoskopik submukozal diseksiyon, kanserli dokunun mide duvarına tam olarak nüfuz etmeden çıkarılmasına olanak tanır. Erken dönemdeki mide kanserlerinde, bu yöntem oldukça etkilidir ve cerrahi müdahaleye gerek kalmadan tedavi sağlayabilir.
2. Özofagus Kanseri ve Lezyonları
Özofagus kanseri de ESD’nin uygulandığı diğer bir alandır. Erken evre özofagus kanserlerinde, ESD ile kanserli hücreler çevre sağlıklı dokudan ayırılarak başarılı bir şekilde çıkarılabilir.
3. Kolon Kanseri ve Polipleri
Kolon kanseri ve kolon poliplerinin tedavisinde de ESD kullanılır. Kolon poliplerinin kanserleşmeden önce çıkarılması, kolon kanseri riskini önemli ölçüde azaltabilir. Erken evre kanserlerde, kolonun büyük kısmı korunarak sadece kanserli doku alınabilir.
4. Rektum Kanseri ve Lezyonları
Rektumda da erken evre kanserler ve kanser öncesi lezyonlar için ESD kullanılabilir. Bu işlem, rektum kanseri tedavisinde cerrahi müdahaleyi gereksiz kılabilir ve rektum fonksiyonlarını koruyarak tedavi sürecini destekler.
5. Lokalize Kanserler
Endoskopik submukozal diseksiyon, kanserin daha küçük, lokalize bölgelerde bulunduğu durumlar için uygundur. Bu sayede kanserin etrafındaki sağlıklı dokuya zarar verilmeden yalnızca kanserli bölge çıkarılabilir.
6. Lokalize Mukoza Lezyonları
Bazı mukoza lezyonları, kanserleşme riski taşıyan hücrelerden oluşabilir. ESD bu tür lezyonların tedavisinde, kanserleşmeden önce çıkarılması için kullanılır.
7. Prekanseröz Lezyonlar
Kanser öncesi durumlar veya prekanseröz lezyonlar, bu işlemle tamamen temizlenebilir. Özellikle poliplerin, displazi gibi kanser öncesi durumların tedavisi için uygundur.
Endoskopik Submukozal Diseksiyon Yönteminin Avantajları
Endoskopik submukozal diseksiyon, geleneksel cerrahi yöntemlere göre çeşitli avantajlar sunmaktadır:
1. Daha Az Ağrı ve Daha Kısa İyileşme Süresi
Cerrahiye kıyasla daha az invaziv bir yöntem olan ESD, hastanın iyileşme süresini kısaltır ve işlem sonrasında daha az ağrıya yol açar.
2. Organ Fonksiyonlarını Koruma
ESD ile sadece lezyonlar çıkarıldığından, tedavi edilen organın normal fonksiyonları büyük ölçüde korunur. Örneğin, mide veya rektum gibi organlar, cerrahi müdahalelerde olduğu gibi büyük oranda zarar görmez.
3. Daha Az Komplikasyon Riski
Endoskopik yöntemlerle yapılan işlemler, genellikle geleneksel cerrahiden daha düşük komplikasyon oranına sahiptir.
4. Görsel Kontrol İle Yapılan Müdahale
Endoskopik cihazlar ile yapılan işlem, doktorun lezyonları doğrudan görsel olarak kontrol etmesini sağlar ve işlemi daha hassas bir şekilde gerçekleştirmesine olanak tanır.
Endoskopik Submukozal Diseksiyon Yönteminin Riskleri
Her cerrahi işlemde olduğu gibi, ESD’nin de bazı potansiyel riskleri bulunmaktadır:
1. Kanama
ESD sırasında damarlar kesilebilir veya lezyonun çıkarılması sırasında kanama olabilir. Ancak, bu kanama genellikle endoskopik müdahale ile kontrol altına alınabilir.
2. Perforasyon (Delinme)
Endoskopik işlem sırasında, işlem yapılan organın duvarında bir delinme meydana gelebilir. Bu durum, cerrahi müdahaleyi gerektirebilir.
3. Enfeksiyon
İşlem sonrası enfeksiyon riski bulunabilir, bu nedenle hasta, enfeksiyon belirtileri açısından izlenmelidir.
4. Tekrar Lezyon Oluşumu
Bazı durumlarda, lezyonların tekrar oluşması mümkündür. Bu yüzden hastalar, işlem sonrasında düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir.
Sonuç
Endoskopik Submukozal Diseksiyon (ESD), özellikle erken evre kanserlerin tedavisinde ve kanser öncesi lezyonların ortadan kaldırılmasında önemli bir yöntemdir. Hem hastalar hem de hekimler için büyük avantajlar sağlayan bu teknik, cerrahi müdahaleden kaçınılması gereken durumlar için ideal bir seçenektir. Ancak, her cerrahi müdahalede olduğu gibi, ESD de bazı riskler taşımaktadır ve bu nedenle doğru hastalar üzerinde dikkatle uygulanmalıdır. Hastaların uygun tedavi için uzman bir doktorla görüşmeleri önemlidir.