Glaukom (Karasu) Nedir? Sebepleri, Belirtileri, Teşhisi ve Tedavi Yöntemleri
Glaukom, gözdeki optik sinir hasarına yol açan ve genellikle göz içi basıncının yükselmesi ile ilişkilendirilen bir grup göz hastalığını tanımlayan bir terimdir. Bu hastalık, göz sinirinin hasar görmesi sonucu görme kaybına yol açabilir. Optik sinir, gözdeki retina ile beyin arasındaki iletişimi sağlayan önemli bir yapıdır. Glaukom, tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına yol açabilecek ciddi bir hastalıktır. Karasu olarak da bilinen bu hastalık, dünyada körlüğün önde gelen nedenlerinden biridir ve özellikle ileri yaşlarda daha yaygın görülür.
Glaukomun Oluşumu ve Sebepleri
Glaukom, temel olarak göz içindeki sıvı olan “aşık sıvısı”nın (veya gözyaşının) drenaj sistemindeki bozukluklardan kaynaklanır. Gözün ön kısmında, iris (göz rengi) ile kornea (gözün saydam kısmı) arasında bulunan göz içi sıvısı (aşık sıvısı), sürekli olarak üretilir ve gözün arkasındaki kanallar aracılığıyla dışarı atılır. Normalde, bu sıvı vücutta dengeli bir şekilde üretilir ve dışarı atılır, ancak bu denge bozulursa, göz içi basıncı artar ve optik sinir üzerine baskı yaparak sinir hasarına yol açar. Glaukomun gelişiminde etkili olabilecek bazı faktörler şunlardır:
- Yüksek Göz İçi Basıncı (İOP): Glaukomun en yaygın nedeni, göz içi basıncının yükselmesidir. Göz içi basınç, gözdeki sıvının dengeli bir şekilde atılamaması durumunda artar. Yüksek göz içi basıncı, optik sinire baskı yaparak sinir hasarına yol açabilir.
- Yaş: Glaukom, yaşla birlikte daha yaygın hale gelir. 60 yaş ve sonrasında görülme riski artar, ancak daha genç bireylerde de gelişebilir.
- Genetik Faktörler: Ailede glaukom öyküsü bulunan bireylerin hastalığı geliştirme olasılığı daha yüksektir. Glaukomun genetik yatkınlığı olduğu düşünülmektedir.
- Yüksek Kan Basıncı ve Diyabet: Hipertansiyon (yüksek kan basıncı) ve diyabet gibi sağlık problemleri, glaukoma yol açabilecek risk faktörleridir. Bu hastalıklar göz içi basıncı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
- Kısa veya Uzun Görme: Aşırı yakın veya uzak görme sorunu olan kişilerde, glaukoma yakalanma riski biraz daha yüksektir.
- Göz Yaralanmaları ve Cerrahiler: Göz yaralanmaları, cerrahi müdahaleler veya gözdeki enfeksiyonlar, gözdeki sıvı akışını engelleyebilir ve glaukoma yol açabilir.
- Bazı İlaçlar: Özellikle kortikosteroid gibi bazı ilaçlar, göz içi basıncını artırarak glaukom gelişimine neden olabilir.
- Diğer Göz Hastalıkları: Gözdeki bazı hastalıklar, özellikle retina hastalıkları ve göz içi enfeksiyonlar, glaukoma zemin hazırlayabilir.
Glaukom, bazen birden fazla etkenin birleşimiyle gelişebilir. Göz içi basıncının artması, optik sinir hasarına yol açarak görme kaybına neden olabilir. Glaukomun neden olduğu hasar genellikle geri dönüşümsüzdür, bu yüzden erken teşhis ve tedavi oldukça önemlidir.
Glaukomun Belirtileri
Glaukom, çoğu zaman erken aşamalarında belirgin bir belirti vermez. Bu nedenle, hastalık genellikle ileri seviyelere gelmeden fark edilmez. Ancak, hastalık ilerledikçe aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:
- Görme Kaybı: Glaukomun en belirgin belirtisi, periferal (yan) görmenin kaybıdır. Başlangıçta, hasta sadece kenar görmesini kaybeder, ancak hastalık ilerledikçe merkezi görme de etkilenebilir. Bu görme kaybı genellikle yavaşça başlar ve ilerler.
- Göz İçi Basıncının Artışı: Göz içi basıncının artması, ağrı ve rahatsızlık hissi yaratabilir. Bazı kişiler, gözlerinde basınç hissi olduğunu belirtebilirler.
- Karanlıkta Görme Zorluğu: Özellikle düşük ışıkta (gece) veya karanlık ortamlarda görme sorunları yaşanabilir. Gözdeki ışığı net bir şekilde algılamak zorlaşır.
- Bulanık Görme: Glaukom ilerledikçe, görme bulanıklaşabilir. Özellikle parlak ışıklara bakıldığında, haleler ve ışık izleri görülebilir.
- Gözde Kızarıklık ve Ağrı: Glaukomun akut formunda, gözde ağrı, şişlik ve kızarıklık olabilir. Bu durum, “akut glokom” olarak bilinen bir durumu işaret edebilir.
- Görmede Daralma: Görme alanının daralması, glaukoma bağlı olarak meydana gelebilir. Bu durumda, birey, görüş açısının daraldığını fark edebilir.
Glaukom hastaları, genellikle hastalık ilerleyene kadar belirtileri fark etmezler. Bu nedenle, göz sağlığı düzenli olarak kontrol edilmelidir.
Glaukomun Teşhisi
Glaukomun teşhisi, göz doktoru tarafından yapılan kapsamlı bir göz muayenesi ile konulabilir. Teşhis sürecinde kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:
- Göz İçi Basınç Ölçümü (Tonometrik Test): Göz içi basıncını ölçmek için tonometri adı verilen bir test yapılır. Glaukomda, göz içi basıncı genellikle normalden yüksek olur.
- Görme Alanı Testi (Perimetri): Görme alanının ölçülmesi, özellikle periferal görme kaybı olup olmadığını değerlendirmek için önemlidir. Glaukomun erken evrelerinde, yan görme kaybı belirgin olabilir.
- Optik Sinir Başlangıç Değerlendirmesi: Oftalmoskop veya optik koherans tomografi (OCT) cihazları ile optik sinir başı ve retina tabakaları incelenir. Sinir uçlarının hasar görüp görmediği değerlendirilir.
- Göz Siniri Değerlendirmesi: Glaukom nedeniyle sinir hasarı oluşup oluşmadığını tespit etmek için göz sinirinin yapısı incelenir.
- Kornea Kalınlığı Ölçümü: Kornea kalınlığı, göz içi basıncın doğru bir şekilde ölçülmesi için önemlidir. Glaukom teşhisinde kornea kalınlığının da dikkate alınması gerekir.
Glaukomun teşhisi, erken evrede konulmazsa, tedavi ve müdahalelerin başarısı azalabilir. Bu nedenle, düzenli göz muayeneleri büyük önem taşır.
Glaukom Tedavi Yöntemleri
Glaukom tedavisi, hastalığın türüne ve seyrine bağlı olarak değişir. Ancak tedavi genel olarak göz içi basıncını düşürmeye yönelik yapılır. Glaukomun tedavi yöntemleri şunlardır:
- İlaç Tedavisi: Glaukom tedavisinin başlıca yöntemi göz damlalarıdır. Bu ilaçlar, göz içi basıncını düşürmeye yardımcı olur. Göz damlaları, gözdeki sıvının üretimini azaltabilir veya drenajını artırabilir. Yaygın kullanılan ilaçlar arasında beta blokerler, prostaglandin analogları, alfa agonistler ve karbonik anhidraz inhibitörleri bulunmaktadır.
- Lazer Tedavisi: Lazer tedavisi, göz içi sıvısının drenajını artırmak veya üretimini azaltmak için kullanılabilir. Lazer trabeküloplasti, göz içindeki sıvı akışını düzenleyerek göz içi basıncını düşürmeye yardımcı olur.
- Cerrahi Müdahale: Glaukomun ilerlemiş ve tedaviye dirençli vakalarında cerrahi müdahale gerekebilir. Trabekülektomi ve göz içi şant yerleştirilmesi gibi prosedürler, göz içi basıncını düşürmek için yapılır.
- Göz İçi Basıncı İzleme: Tedavi sürecinde göz içi basıncı düzenli olarak izlenir. Hasta, tedaviye yanıtını ve göz içi basıncını kontrol etmek için sıklıkla göz doktoruna başvurmalıdır.
- Diyet ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Yüksek kan basıncı, diyabet ve sigara gibi faktörlerin glaukoma olumsuz etkileri olabilir. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzı, glaukoma karşı korunmada yardımcı olabilir.
Sonuç
Glaukom, göz sinirini etkileyen ve görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz hastalığıdır. Erken teşhis ve tedavi ile görme kaybı önlenebilir. Glaukomun sebepleri arasında yüksek göz içi basıncı, genetik faktörler, yaş ve bazı sağlık problemleri bulunur. Belirtiler genellikle başlarda fark edilmez, bu nedenle düzenli göz muayeneleri önemlidir. Glaukom tedavisi ilaçlar, lazer tedavisi veya cerrahi müdahalelerle yapılabilir. Glaukom hastaları, tedaviye başlamak ve göz içi basıncını izlemek için düzenli göz kontrollerini ihmal etmemelidir.