Kifoz Nedir? Patolojik Durumlar ve Cerrahi Müdahale
Kifoz, omurganın doğal eğriliği olan ve sırt bölgesinde dışa doğru eğrilik olarak tanımlanan bir durumdur. Omurgada bu eğrilik normalde mevcut olup, vücuda esneklik ve denge sağlar. Ancak, kifoz aşırı hale geldiğinde patolojik bir duruma dönüşebilir ve sırtın aşırı kamburlaşmasına neden olabilir. Kifozun gelişmesi, estetik sorunlardan fonksiyonel problemlere kadar çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.
Kifozun iki ana türü bulunmaktadır: fizyolojik kifoz (normal) ve patolojik kifoz (aşırı eğrilik). Patolojik kifoz, genellikle bir hastalık, yaralanma veya postür bozukluğu sonucu gelişir ve ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Bu nedenle kifozun doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve gerektiğinde tedavi edilmesi büyük önem taşır.
Kifozun Patofizyolojisi
Omurgada normalde bulunan üç ana eğrilik vardır: boyun (servikal) lordozu, sırt (thorakal) kifozu ve bel (lomber) lordozu. Thorakal bölgedeki kifoz, doğal olarak dışa doğru hafif bir eğriliğe sahiptir. Ancak bu eğriliğin artması, sırtın kamburlaşmasına ve postür bozukluklarına yol açar.
Kifoz, omurganın thorakal (sırt) bölgesinde belirgin bir eğrilik gelişmesiyle karakterizedir. Normalde, thorakal bölgede 20-45 derece arasındaki bir eğrilik kabul edilir. Ancak 50 dereceden fazla bir eğrilik patolojik kifoz olarak kabul edilir.
Patolojik kifozun çeşitli nedenleri vardır:
- Postüral kifoz: Yanlış duruş, uzun süreli eğilerek oturma veya kambur durma sonucu gelişebilir.
- Dejeneratif kifoz: Yaşla birlikte omurgada meydana gelen dejeneratif değişiklikler sonucu ortaya çıkabilir.
- Çocukluk çağı kifozu (Scheuermann hastalığı): Genellikle genç yaşlarda, özellikle 10-16 yaş arasında görülen bir hastalıktır. Omurga kemiklerinin şekil bozuklukları ve düzensiz büyümesi sonucu gelişir.
- Osteoporoz: Kemik yoğunluğunun azalması, omurların çökmesine ve kifozun artmasına yol açabilir.
- Travma veya kırıklar: Omurgadaki kemik kırıkları, kifozun artmasına neden olabilir.
- Enfeksiyonlar veya kanser: Omurgadaki enfeksiyonlar veya kanserli lezyonlar, omurga deformitelerine yol açabilir.
Kifozun Klinik Bulguları
Kifoz, genellikle sırtın aşırı kamburlaşmasıyla belirginleşir. Patolojik kifozun klinik bulguları arasında şunlar yer alır:
- Aşırı kamburlaşma: Kifozun en belirgin bulgusu sırtın aşırı öne doğru eğilmesidir. Kişinin sırtı normalden daha belirgin bir şekilde kamburlaşır.
- Sırt ağrısı: Kifoz nedeniyle sırt kaslarında gerginlik ve ağrı gelişebilir.
- Hareket kısıtlılıkları: Omurgadaki aşırı eğrilik, kişinin hareket kabiliyetini kısıtlayabilir.
- Duruş bozukluğu: Kişi, genellikle öne eğilmiş bir duruş sergiler.
- Nefes alma güçlüğü: Aşırı kifoz, göğüs kafesinin kapasitesini etkileyebilir ve nefes almayı zorlaştırabilir.
- Sinir sıkışması: Aşırı kifoz, sinirlerin sıkışmasına ve bacaklarda ağrı, uyuşma veya güçsüzlüğe yol açabilir.
Kifozun Tanısı
Kifozun tanısı genellikle fiziksel muayene ve görüntüleme yöntemleri ile konulur. Doktor, hastanın postürünü inceler ve sırtın eğriliğini gözlemler. Ayrıca, şunlar da yapılabilir:
1. Fiziksel Muayene
Fiziksel muayenede doktor, hastanın duruşunu değerlendirir, sırtın aşırı kamburluğunu ölçer ve omurga bölgesinde herhangi bir hassasiyet olup olmadığını kontrol eder. Ayrıca, kas kuvveti ve refleksler de test edilir.
2. X-ray (Röntgen)
Röntgen, kifozun şiddetini değerlendirmek için en yaygın kullanılan görüntüleme yöntemidir. Omurgadaki eğrilik açısını ölçmek için kullanılır. 50 derece ve üzeri bir açı, patolojik kifozu gösterir.
3. MRI ve CT Tarama
Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve bilgisayarlı tomografi (CT) taramaları, sinirlerin ve omurga yapılarını daha ayrıntılı bir şekilde incelemek için kullanılır. Özellikle sinir sıkışması ve omurgadaki diğer yapısal sorunlar hakkında bilgi verir.
Kifoz Tedavi Yöntemleri
Kifoz tedavisi, hastalığın şiddetine, etkilenen yaş grubuna ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi genellikle konservatif yöntemlerle başlar, ancak bazı vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir.
1. Fiziksel Terapi
Fiziksel terapi, kifoz tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Terapi, kasları güçlendirmeyi, postürü düzeltmeyi ve ağrıyı yönetmeyi amaçlar. Egzersizler, sırt ve karın kaslarını güçlendirmeyi, esneklik kazandırmayı ve omurgayı hizalamayı hedefler.
Egzersizler:
- Postür düzeltme egzersizleri: Omurganın hizalanmasını iyileştirmeye yönelik egzersizler.
- Esneme egzersizleri: Sırt ve omuz kaslarını esnetmeye yönelik egzersizler.
- Kas kuvvetlendirme: Karın ve sırt kaslarını güçlendirici egzersizler.
2. Korse Kullanımı
Özellikle çocuklarda ve gençlerde, kifozun ilerlemesini engellemek için korse kullanılabilir. Korse, omurgayı doğru hizalamaya yardımcı olur ve kamburluğun artmasını engeller.
3. Ağrı Yönetimi
Ağrıyı yönetmek için ilaçlar kullanılabilir. Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID’ler), kas gevşetici ilaçlar ve ağrı kesiciler, kifoz nedeniyle gelişen sırt ağrısını hafifletebilir.
4. Cerrahi Müdahale
Konservatif tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi tedavi, özellikle omurga deformiteleri ileri seviyede olan hastalar için uygundur. Cerrahi seçenekler şunlar olabilir:
- Spinal füzyon: Omurgadaki eğrilik düzeltildikten sonra omurların kaynaştırılması işlemi yapılır.
- Osteotomi: Omurganın deformiteyi düzeltmek için bazı bölümlerinin çıkarılması işlemidir.
- Vertebroplasti ve kifoplasti: Kemik kırıkları nedeniyle oluşan kifoz durumlarında, omurga kemiklerinin güçlendirilmesi işlemi yapılır.
Özetle
Kifoz, omurganın thorakal bölgesinde aşırı dışa doğru eğrilik ile karakterize edilen bir durumdur. Patolojik kifoz, çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilir ve sırt ağrısı, postür bozukluğu ve hareket kısıtlılıklarına yol açabilir. Tedavi, fiziksel terapi, egzersiz, korse kullanımı ve cerrahi müdahaleyi içerebilir. Erken tanı ve uygun tedavi ile kifozun etkileri yönetilebilir ve hastanın yaşam kalitesi iyileştirilebilir.
Anahtar Kelimeler: Kifoz, omurga eğriliği, postür bozukluğu, spinal füzyon, ağrı yönetimi, fiziksel terapi, cerrahi müdahale.
Bu makale bilgilendirme amaçlıdır. Bir uzman hekime veya doktorunuza danışmadan hareket etmeyiniz.