(MÖ 4.000.000 – MÖ 3500) İnsanlığın Tarihi

 

(MÖ 4.000.000 – MÖ 3500)
İnsanın gerçekleştirdiği en erken teknolojik gelişmeler—taş aletlerin yapılması ve ateşin ele geçirilmesi—Homo sapiens sapiens’in (modern insan) evrimleşmesinden çok önceye rastlar. Merak ve gereksinimler, insansı atalarımızı, ısınma ve korunma için doğal dünyayı öğrenmeye ve onu kendi avantajları için kullanmaya itti. MÖ 2.000.000 yılı gibi eski bir tarihte, Homo habilis sadece aletleri kullanmakla kalmadı, aynı zamanda onları yaptı da; bunlar bıçak, kazıma aleti ve mızrakların ucu olarak kullanılan keskin kenarlı çakmaktaşlarıydı.

MÖ 500.000 yıllarında, ilk taştan aletleri iyileştiren ve mamutlarla diğer büyük hayvanları avlayabilen Homo erectus, ateşin nasıl kullanılacağını öğrendi. Bu etkili doğal gücün kontrolüyle, ilk insanlar ısınma kaynağından çok daha fazlasını kazanmış oldular; artık yırtıcı hayvanları uzak tutabiliyor, toprağı açabiliyor, yemek pişirebiliyor ve deri ile odun kurutabiliyorlardı. Homo erectus aynı zamanda ilk kaba evleri de inşa etti.

Modern insan, evrim sahnesine yaklaşık olarak MÖ 50.000 yıllarında çıktı. MÖ 20.000 yıllarına gelindiğinde insanlar, kandilleri bulmuştu ve okla yayla avlanabiliyordu. MÖ 10.000 yıllarında, en son buzul çağının buzulları çekildiğinde, insan yerkürenin hemen hemen tüm kesimlerine yayılmıştı. MÖ 10.000’de dünyanın nüfusu yaklaşık 3 milyondu. Hayvan sürüleri arttığında ve tarım geliştiğinde insan sayısı, MÖ 5000’te 5 milyona çıktı. İşte bu noktadan itibaren, 10.000 yıllık bir dönemde bildiğimiz haliyle uygarlık gelişti.

Hayvanların evcilleştirilmesi (MÖ 12.000), aç insanların artık göç eden sürüleri izlemek zorunda olmaması anlamına geliyordu; artık nerede yaşayacaklarına karar verebilirlerdi. Buğday ve arpanın yetiştirilmesi (MÖ 8000) mevcut bölgesel bitki örtüsünün yanı sıra bir başka besin kaynağı sağladı; öte yandan sulama (MÖ 5000), bitki yetiştirmeye uygun alanları genişletti.

MÖ 7000 yıllarında çömlekçiliğin keşfedilmesi, yeni bir tür yemek pişirme yöntemini getirdi; sadece ateş üzerinde kızartma yerine artık haşlama da vardı ve güveç doğdu. Çömlekçilik sonunda tekerlek üzerinde yapıldı; bu aygıt, ilk olarak MÖ 3500 yıllarında kullanılan tekerlekli arabayı çağrıştırmış olabilir. Aşağı yukarı bu zamanlarda sabanlar, toprağın bitki yetiştirmek için daha iyi hazırlanmasını sağladı ve nehir kayıkları, taşınma yollarını ve kolaylığını artırdı.

İlk yazı MÖ 3500 yıllarında doğdu. Bu yenilik son derece önemliydi. En basit kullanımıyla yazı, kayıtların tutulmasını sağladı ve ticaretle iletişimi kolaylaştırdı. Fakat daha önemlisi, çeşitli bilgilerin ve edebiyatın toplanmasına ve nesilden nesile aktarılmasına yardımcı oldu. Yazının bulunmasıyla kaydedilen tarih başladı.

index.net.tr © all rights reserved

indexgpt’ye sor!