Tarihte İlk Yazılı ve Yazısız Kanunlar Nelerdir? Kimler İcat Etmiştir?

Tarihte İlk Yazılı ve Yazısız Kanunlar Nelerdir, Kimler İcat Etmiştir?

Kanunlar, toplumsal düzeni sağlayan, bireylerin hak ve sorumluluklarını belirleyen ve toplumların varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan kurallar bütünüdür. Tarih boyunca çeşitli medeniyetler, toplumlarını düzenlemek için yazılı ya da yazısız kanunlar oluşturmuşlardır. Bu kanunlar, hem devlet yönetimini hem de günlük yaşamı etkileyen önemli hukuki metinler olmuştur. İlk yazılı ve yazısız kanunlar, insanlık tarihinin önemli dönüm noktalarını oluşturur ve bu metinler, hukuk sistemlerinin temellerini atmıştır.

Yazılı Kanunların Tarihi

1. Urukagina’nın Kanunları (MÖ 24. Yüzyıl)

İlk yazılı kanunların ortaya çıkışı, Mezopotamya bölgesinde başlamıştır. MÖ 24. yüzyıla ait olan Urukagina’nın Kanunları, tarihsel olarak bilinen ilk yazılı kanunlardan biridir. Urukagina, Sumerlilerin Uruk şehrinin hükümdarıydı ve hükümetin baskılarını hafifletmek amacıyla bu kanunları kabul ettirmiştir. Urukagina’nın kanunları, devlet görevlilerinin yolsuzluk yapmasını engellemek ve halkın mağduriyetlerini azaltmak için çıkarılmıştı.

2. Hammurabi Kanunları (MÖ 18. Yüzyıl)

Hammurabi Kanunları, Babil kralı Hammurabi tarafından MÖ 1754 civarında yazılmıştır ve tarih boyunca en ünlü eski yazılı kanunlar arasında yer alır. Bu kanunlar, bir dizi cezai ve medeni hükümdür. Hammurabi, bu kanunları taş bir stele yazdırmış ve halkına duyurmuştur. Kanunlar, göz göze ve dişe diş gibi ilkel adalet anlayışlarını içeren cezalarla toplumda adaleti sağlamayı hedeflemiştir. Hammurabi’nin kanunları, halkın adalet duygusunu pekiştiren ve Babil İmparatorluğu’nda hukukun uygulanmasını düzenleyen ilk sistematik yazılı metinlerden biridir. Hammurabi’nin kanunları, toplamda 282 maddeden oluşmakta ve her bir madde, cezaların ne şekilde uygulanacağını belirlemektedir.

3. Mısır Hukuku

Eski Mısır‘da da yazılı kanunlar vardı, ancak bunlar çoğunlukla felsefi ve etik ilkelerle ilgiliydi. Mısır’da yasalar, Maat adı verilen bir kavram etrafında şekillendi. Maat, düzenin, doğruluğun ve adaletin sembolüydü. Mısır’da, yazılı kanunlardan ziyade, faraonların iradesi ve dini kurallar ön planda idi. Faraonlar, halkı yönetmek için dini öğretilere dayalı kanunlar uygular ve toplumun adalet anlayışını şekillendirirdi.

4. Roma Hukuku

Eski Roma’da, yazılı kanunlar ilk kez MÖ 450 yıllarında kabul edilen On İki Levha Kanunları ile başlamıştır. Bu kanunlar, Roma’nın patrisyen ve plebyen sınıfları arasında eşitsizliği azaltmayı amaçlamış ve tüm Roma vatandaşları için geçerli olacak bir yasal düzen oluşturulmuştur. On İki Levha Kanunları, Roma Cumhuriyeti döneminde, insanların haklarını korumak için geliştirilmiş ve Roma hukukunun temellerini atmıştır. Bu kanunlar, Roma İmparatorluğu’nda tüm halk için temel hukuk ilkelerini belirlemiş ve batı hukukunun gelişimine büyük katkı sağlamıştır.

5. Yunan Hukuku

Antik Yunan‘da da yazılı kanunlar önemli bir yer tutmuştur. Drakon Kanunları (MÖ 7. yüzyıl), Yunanlılar tarafından kabul edilen ilk yazılı yasalar arasındadır. Drakon, Atina’da halkın adalet anlayışını şekillendiren bir yasal düzen kurmuştur. Ancak Drakon’un kanunları, o kadar sert ve katıydı ki, halk arasında bu yasalar “kanlı” yasalar olarak adlandırılmıştır. Yunan hukukunda, Drakon’dan sonra Solon‘un reformları gelmiş ve daha insan hakları odaklı yasalar oluşturulmuştur. Solon Kanunları, özellikle borç köleliğini ortadan kaldıran düzenlemelerle tanınır.

Yazısız Kanunlar

Yazılı kanunlar her toplumda yaygın olmamakla birlikte, yazısız kanunlar (geleneksel hukuk) da önemli bir yer tutar. Yazısız kanunlar, toplumların geleneksel yapıları ve sosyal normları doğrultusunda gelişmiş ve zamanla hukuk kurallarına dönüşmüştür. Bu tür yasalar, yazılı olmayan ancak halk arasında geniş bir kabul gören kurallardır.

1. Kadim Türk Hukuku

Eski Türk toplumlarında yazılı bir kanun yoktu, ancak toplumun tüm bireyleri tarafından kabul edilen örf ve adet hukuku bulunuyordu. Türk Boyları, özellikle Orhun Yazıtları‘nda, çeşitli toplum kurallarını belirlemişlerdir. Bu kurallar, genellikle Orta Asya’daki göçebe Türk toplumunun yaşamına dayalıydı ve toplumun birliğini sağlamaya yönelik idi. Ayrıca, bu kanunlar ağızdan ağıza nesilden nesile aktarılmıştır.

2. İslam Hukuku (Şeriat)

İslam Hukuku, Kur’an ve Hadisler gibi dini metinlere dayalı olsa da, yazılı olmayan birçok kural da vardır. İslam’da, başlangıçta yazılı kurallar yerine toplumun örf ve adetleri büyük bir önem taşımaktadır. Zamanla, İslam medeniyetinin genişlemesiyle birlikte, bu yazısız kurallar derlenmiş ve sistematize edilmiştir. Fıkıh (İslam hukuku), yazılı olmayan bu kuralların hukuki metinlerle birleştirilmesiyle gelişmiştir.

3. Yerli Amerikalılar ve Afrika Toplumları

Birçok yerli Amerikan ve Afrika toplumu, yazılı kanunlardan çok, toplumun ortak değerlerine dayanan yazısız hukuk sistemlerine sahiptir. Bu topluluklar, geleneksel olarak yaşadıkları çevreye, dinî inançlara ve toplumsal düzenlerine göre kanunlarını şekillendirirlerdi. Bu yazısız kanunlar, bireyler arasında uyumlu bir yaşam sağlamayı amaçlamıştır.

Sonuç

Tarih boyunca, yazılı ve yazısız kanunlar toplumların düzenini sağlamak, adalet duygusunu yerleştirmek ve insanların yaşamlarını şekillendirmek için önemli araçlar olmuştur. Yazılı kanunlar, toplumları daha sistematik bir şekilde yönetmeye olanak sağlamış, hukuk sistemlerinin temellerini atmıştır. Yazısız kanunlar ise toplumların geleneksel yapıları ve inançları çerçevesinde gelişmiş, toplumsal normlarla uyumlu bir düzen oluşturmuştur. Hammurabi, Drakon, Solon, ve Orhun Yazıtları gibi örnekler, hem yazılı hem de yazısız kanunların tarihindeki önemli kilometre taşlarını oluşturmuş ve günümüz hukuk sistemlerinin temellerinin atılmasına katkı sağlamıştır.

index.net.tr © all rights reserved

indexgpt’ye sor!