Uluslararası Hukukta Silahsızlanma ve Nükleer Silahlar
Silahsızlanma, özellikle kitle imha silahlarının azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik uluslararası çabaların hukuki çerçevesini oluşturur. Bu çerçeve, savaşın yıkıcılığını sınırlamayı, barışı ve küresel güvenliği tesis etmeyi amaçlar. Nükleer silahlar, sahip oldukları yıkım gücü nedeniyle bu bağlamda uluslararası hukukun en kritik tartışma alanlarından biridir. Devletlerin egemenlik hakları, caydırıcılık politikaları ve uluslararası barış arayışı arasında karmaşık bir denge söz konusudur.
Silahsızlanmanın Uluslararası Hukuktaki Yeri
1. Silahsızlanma Kavramı
Uluslararası hukuka göre silahsızlanma; devletlerin sahip olduğu belirli türdeki silahları azaltması, sınırlandırması veya ortadan kaldırmasıdır. Bu süreç iki ana başlık altında incelenir:
- Genel ve Tam Silahsızlanma: Tüm konvansiyonel ve nükleer silahların kaldırılması.
- Kısmi Silahsızlanma: Belirli silah türlerine (kimyasal, biyolojik, nükleer) yönelik sınırlandırmalar.
Silahsızlanma, Birleşmiş Milletler (BM) sistemi içinde barışçıl amaçlarla düzenlenmiş olup, özellikle BM Şartı’nın 1. ve 26. maddelerinde yer bulur.
2. Uluslararası Hukuki Temeller
- Birleşmiş Milletler Şartı (1945)
- Silahsızlanma Komisyonu Kararları (UN Disarmament Commission)
- Uluslararası Adalet Divanı (UAD) karar ve görüşleri
- Çeşitli çok taraflı antlaşmalar (özellikle nükleer silahları düzenleyenler)
Nükleer Silahların Hukuki Statüsü
Nükleer silahlar, uluslararası hukukta özel statülü ve yüksek riskli silahlar olarak değerlendirilir. Kullanımı, test edilmesi, yayılması ve edinilmesi ciddi hukuki sınırlamalara tabidir.
1. Nükleer Silahların Yasallığına İlişkin Hukuki Görüş
1996 yılında Uluslararası Adalet Divanı’nın verdiği danışma görüşü, nükleer silahların kullanımı veya tehdidinin genellikle uluslararası hukuka aykırı olduğunu, ancak devletin hayatta kalması tehlikeye girdiğinde hukuki durumun belirsiz olduğunu ifade etmiştir.
2. Nükleer Silahlarla İlgili Temel Uluslararası Antlaşmalar
a. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT, 1968)
- Amaç: Yayılmayı önleme, nükleer silahsızlanma ve barışçıl nükleer enerji kullanımını teşvik.
- Üç temel sütun:
- Nükleer silah sahibi devletlerin yayılmayı önlemesi,
- Nükleer silah sahibi olmayan devletlerin silah edinmemesi,
- Barışçıl nükleer enerjiye erişimin sağlanması.
b. Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması (CTBT, 1996)
- Her türlü nükleer denemeyi yasaklamayı amaçlar.
- Henüz yürürlüğe girmemiştir çünkü bazı kilit ülkeler tarafından onaylanmamıştır.
c. Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması (TPNW, 2017)
- Nükleer silahların tamamen yasaklanmasını hedefler.
- NPT’den daha ileri bir adım olarak görülür.
- Nükleer güçlerin çoğu tarafından imzalanmamıştır.
d. START ve Yeni START Antlaşmaları (ABD-Rusya arasında)
- Stratejik silahların sınırlandırılmasına yönelik ikili antlaşmalardır.
Bölgesel Nükleer Silahsızlanma Anlaşmaları
Bazı bölgelerde nükleer silahların bulundurulması tamamen yasaklanmıştır. Bunlara örnek olarak:
- Latin Amerika (Tlatelolco Antlaşması)
- Afrika (Pelindaba Antlaşması)
- Orta Asya, Güneydoğu Asya ve Güney Pasifik Bölgeleri
Bu anlaşmalar, bölgesel barışa katkı sağlamakta ve nükleer silahsız bir dünya vizyonunu desteklemektedir.
Türkiye ve Nükleer Silahsızlanma Politikası
Türkiye, NPT’ye taraf olan ve nükleer silaha sahip olmayan bir devlettir. Aynı zamanda CTBT’yi imzalamış ancak TPNW’ye taraf olmamıştır. NATO üyesi olarak, nükleer caydırıcılık politikasına dolaylı katılımı söz konusudur. Türkiye’nin topraklarında NATO bünyesinde bazı nükleer başlıkların bulunması (örneğin İncirlik Üssü) tartışma konusu olmaktadır.
Türkiye’nin politikası; yayılmanın önlenmesi, barışçıl nükleer enerjiye erişim ve silahsızlanma dengesinin korunması şeklindedir.
Güncel Zorluklar ve Tartışmalar
- Yeni silah teknolojileri (hipersonik, uzay tabanlı sistemler)
- Nükleer güçlerin antlaşmalardan çekilmesi (örneğin ABD’nin INF’den çıkışı)
- Silahsızlanma rejimlerine güvenin zedelenmesi
- Kuzey Kore ve İran gibi devletlerin nükleer programları
Bu gelişmeler, uluslararası hukuk çerçevesinde silahsızlanmanın daha sıkı, bağlayıcı ve denetlenebilir hale getirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Bu makale bilgilendirme amaçlıdır. Nükleer silahlar ve uluslararası silahsızlanma hukukuyla ilgili konularda uluslararası kamu hukuku ve silahsızlanma uzmanı bir hukukçuya danışmanız önemle tavsiye edilir.
Anahtar Kelimeler: silahsızlanma hukuku, nükleer silahlar, NPT, CTBT, TPNW, Uluslararası Adalet Divanı, START anlaşmaları, nükleer yayılmanın önlenmesi, Türkiye’nin nükleer politikası.